Kübra Yıldırım

Yılbaşı Yüzleşmesi

Kübra Yıldırım

Her yılbaşı gecesi, o son on saniyelik geri sayımda evren sanki bir anlığına durur. ‘‘Mutlu Yıllar!’‘ sesleri havada uçuşurken, hepimiz kolektif bir nefes alır, adeta toplu bir uzlaşıyla eskiyi kapayıp yepyeni, tertemiz bir defter açtığımızı hissederiz. O anın büyüsüne kapılmamak elde değildir. Peki ya bu temiz başlangıç hissi, gerçekten mürekkebi kurumuş eski sayfalarımızın üzerine serpiştirilmiş geçici bir altın tozu mu?

Yeni yıl, toplumsal bir iyimserlik şenliğidir. Birlikte geleceğe dair umutları yeşertir, kararlar alır, hayaller kurarız. Bu kutlamalar, bir tür yeniden doğuş ritüelidir. Ancak coşku dağılmaya başladığında, zihnimizin derinliklerinde hala dönen eski kayıtlar sessizce devreye girer. Geçmiş yılların birikimi, pişmanlıklar, alışkanlıklar, kırgınlıklar... Yeni defterin ilk sayfasına sızan bu mürekkep lekeleri, sıfırlanabileceğimiz iddiasını usulca sorgulatır.

Her ‘‘yeni’‘, aynı zamanda bir bilinmezlik taşır. Zihnimiz ise tanıdık olana, alışılmış yollara programlıdır. Bu yüzden yılbaşıyla birlikte aldığımız ‘‘daha sağlıklı yaşayacağım’‘, ‘‘daha üretken olacağım’‘ gibi kararlar, kısa süre içinde eski izlerin çekim gücüne kapılabilir. Yenilik, belki de radikal bir kopuş yerine, eskiyi farklı açılardan görebilmeyi gerektirir. Yeni yıl, geçmişi tamamen silmek yerine, onunla yüzleşmek için bir davet sunar.

İşte burada yılbaşının en derin, en kişisel anlamı belirir. Geriye saymak, yalnızca eskiyi geride bırakmak değil, onunla bir hesaplaşma, bir barışma anı olabilir. Geçmişin yüklerini yok saymak yerine, onlara anlam yüklemek, onları hikâyemizin ayrılmaz parçası olarak kabul etmek. Gerçek dönüşüm, bu yüzleşmenin içinde saklıdır. Yeni yıl, bize bu içsel muhasebe için sembolik bir zaman aralığı armağan eder.

Dolayısıyla yılbaşı gecesi, artık yalnızca havai fişeklerin aydınlattığı bir ‘‘yeni başlangıç’‘ anı olarak değil, geçmişin gölgeleriyle dans ettiğimiz bir ara durak olarak da hissediliyor. Kutlanması gereken, belki de o eski yükleri taşıyarak yola devam edebilme cesaretimizdir. Yeni yıl, geçmişi yok etmek yerine, onunla birlikte biraz daha hafiflemiş, biraz daha anlamlandırmış olarak ilerleyebilmek için bir milat olsun. Çünkü her yeni sayfa, bir öncekinin üzerine açılır. Mesele, önceki sayfaları okuyabilmiş olmanın bilgeliğiyle yazmayı sürdürebilmektir.

Yeni yıl, geçmişin tüm izleriyle birlikte, bizlere ilerlemek için yeni bir fırsat sunuyor. Geçmişin ağırlığını biraz daha hafifleterek, daha bilinçli ve anlam dolu bir şekilde yola devam edebilmek dileğiyle, tüm yıla umut, huzur ve sağlık getirsin. Mutlu Yıllar!
 

Yazarın Diğer Yazıları