Sanat, benim için yalnızca boş zaman geçirilecek bir uğraş değil, insanın ruhunu şekillendiren bir öğretmendir. Bir tabloya baktığımda bazen hiç konuşmadan saatlerce içimdeki sorularla baş başa kalırım. Bir tiyatro sahnesinde söylenen tek bir cümle günlerce zihnimde yankılanır ve bana yeni bir pencere açar. Müzik, kelimelerle anlatamadığım duyguların dili olur bir şarkı dinlerken kendi hikayemi yeniden yazdığımı hissederim. Bu yüzden inanırım ki sanat, insanın sadece estetik zevkini değil hayata bakışını da dönüştürür.
Çocuklarda ve gençlerde bu etki daha da belirgin yaşanır. Bir çocuğun resim yaparken gözlerindeki ışıltıyı görmek, aslında geleceğe dair en büyük umuttur. Gençler, bir konserin coşkusunda özgürlüğün tadına varır bir şiirde kendi kimliklerini keşfederler. Sanat onlara sadece hayal kurmayı değil, aynı zamanda kendilerini ifade etmeyi öğretir. Ve biliyorum ki kendini ifade edebilen bir birey, toplumun da ufkunu genişletir.
İşte tam da bu nedenle Kayseri’de düzenlenen Kültür Yolu Festivali büyük bir anlam taşıyor. Sergiler, konserler, tiyatrolar, atölyeler… Hepsi bir araya gelip şehrin dokusuna yeni bir renk katıyor. Bu etkinlikler, yalnızca sanatçının emeğini sergilemekle kalmıyor izleyen herkeste bir kıvılcım uyandırıyor. Belki bir genç ilk kez sahnede bir oyuna tanık olacak, belki bir çocuk ilk defa bir enstrümanın tınısına kapılacak. Belki de bir yetişkin, yıllar önce unuttuğu bir duyguyu yeniden hatırlayacak.
Ben de bu festival alanında gezerken, sanatın yalnızca eserlerde değil, insanların yüzündeki tebessümde de var olduğunu fark ettim. Kalabalığın aynı melodiye kapılışında, görünmez bir bağın bizi birbirimize yaklaştırdığını hissettim. Sokaklara yayılan renklerde, şehrin rutininden sıyrılıp biraz olsun nefes aldığımı gördüm.
Sanatın bu çoğaltıcı etkisi, festivalin en büyük hediyesidir. Çünkü sanat, kalabalıkları bir araya getirirken aslında her bireyin kalbine ayrı ayrı dokunur. Bu dokunuş bazen bir huzur, bazen bir sorgulama, bazen de bir cesaret kaynağı olur. Kayseri’nin sokaklarını renklendirecek bu festivalin, kalplerimizi de aydınlatmasını diliyorum. Çünkü ben inanıyorum: Sanatın dokunduğu her ruh, daha özgür, daha umutlu ve daha insanca bir hale gelir.