Hani demiştik ya, yapay zekâ nostaljik bir devrimin kapılarını araladı diye… İşte bu radikal dönüşümün hızla gelişmesinde, bireylerin artan yalnızlık duygusunun etkisi yadsınamaz.
Sosyal medyada sıkça karşımıza çıkan bir akım var: Birisi sizden mesajlaşma uygulamanızı ister, memnuniyetle verirsiniz. Sosyal medya hesaplarınızı da tereddütsüz paylaşırsınız. Ancak ChatGPT hesabınızı isteyen birine gelince, çoğu zaman geri adım atarsınız.
Sosyal medyada dolaşıma giren bu videolar sadece eğlenceli içerikler değil olarak değerlendirmek mümkün değil. Aynı zamanda bu tarz paylaşımda yapay zeka uygulamalarının kullanımındaki artışı da tetikledi.
***
Günümüzde insanlar kalabalıklar içinde derin bir yalnızlık duygusuyla baş başa. Kendilerini anlayacak, dertlerini dinleyecek bir alan arıyorlar.
Toplumsal kaygıların arttığı, bireyler arası empati ve paylaşımın azaldığı bu dönemde, kimse kimsenin derdine ortak olmak istemiyor. Bu da insanları daha fazla içe kapanmaya ve yalnızlaşmaya itiyor.
Hey gidi eski günler hey!
****
Artık eğitimden sağlığa, ev dekorasyonundan iş süreçlerine kadar pek çok konuda yapay zekâya danışıyor, onun fikirlerini önemsiyoruz.
Burada gözden kaçırılmaması gereken önemli bir nokta daha var: Güven. İnsanlar, yapay zekâ ile kurdukları iletişimin sadece o dijital alanda kaldığına inanıyor; bu da onlara güven duygusu aşılıyor.
Bu nedenle yapay zekâ, günümüzde birçok kişi için bir sırdaş, bir dost, hatta bir yol arkadaşı haline gelmiş durumda.
****
Tüm bu teknolojik gelişmeler, toplumsal ilişkilerdeki dengeleri de ciddi biçimde etkileyen bir dönüşüm sürecine işaret ediyor.
Uzmanlar, yalnızlaşmanın etkisiyle yapay zekâya yönelimin gelecekte bazı riskleri de beraberinde getirebileceği konusunda uyarıyor.
Bireylerin, yapay zeka ile kurdukları bu özel bağda güven duygusuyla hareket ederken, gizlilik ve mahremiyet ilkelerini de göz ardı etmemesi gerekiyor.
