Hilal Tekeoğlu

Eğri minarenin ardındaki asıl eğrilik!

Hilal Tekeoğlu

Mimar Sinan’ın meşhur ‘‘Eğri Minare’‘ hikayesini bilir misiniz?

Bir gün Sinan, Süleymaniye Camii’ni tamamlayamaya uğraşırken malını satmaya gelen köylü, cami inşaatına uzun süre baktıktan sonra Mimar Sinan bulmuş ve demiş ki, ‘‘Usta yahu… Bu minare eğri…’‘

Sinan o sıcakta öyle bunalmış ki adeta ağzından soluyor. Orada adamı gölgeye oturtup bir kahve ısmarlıyor. Daha sonra kalfaları çağıran Mimar Sinan, ‘‘Bakın, şu minare eğriymiş. Bu Mehmet Bey kardeşimiz fark etti. Bir halat bağlayıp çekelim de düzelsin.’‘ diyor.

Kalfalar ‘‘Ustanın bir bildiği vardır.’‘ düşüncesiyle bağladıkları halatı başlıyorlar çekmeye. Sinan da Mehmet’e sürekli ‘‘Tamam mı?’‘ Sonunda ‘‘Tamam.’‘ diyor Mehmet, ‘‘Şimdi düzeldi.’‘ ‘‘Sağ olasın.’‘ diyor. Mimar Sinan da Mehmet’in sırtını sıvazlıyor.

Köylü gittikten sonra kalfalar Mimar Sinan’a ‘‘Usta sen delirdin mi? Minarenin eğri olduğunu dünyanın en büyük mimarı bilmez de bu sarhoş köylü mü bilir? Hadi bildi, halat bağlayıp çekmekle minare mi düzelir? Mimar Sinan güler ‘‘Çocuklar, siz bizim milleti bilmezsiniz. Biz eğer adamı ikna etmeden başımızdan kovsaydık gider bir yerde bu minarenin eğri olduğunu söylerdi. Bizim millet de kırk yıllık mimarına değil bu sarhoşa inanırdı. Adımız Eğri Minareci Sinan’a çıkardı…’‘

Aslında Sinan minareyi düzeltmedi sadece algıyı düzeltti. Çünkü biliyordu ki insanlar minare eğri lafı yayılsa kimse onun gibi önemli bir mimara inanmak yerine köylünün sözlerine inanacaktı.

Aradan asırlar akıp gitti, bugün ise hiçbir şey değişmedi…

Kimisi der ki, ‘‘Mimar Sinan iletişimin gücünü göstermiş sadece minareyi değil, gönlü de tamir etmiştir.’‘

Kimisi ise şu açıdan bakar, ‘‘Günümüzde her insan her konuda uzmanı hariç uzman… Çünkü bilgi yorar, cehalet ise çok kolay, uzmanlık emek ister, ama konuşmak fikir sahibi olmak, yorum yapmak bedava…’‘

Bir başkası, ‘‘Gerçeğin algı karşısında nasıl ezildiğini kanıtlar’‘ şeklinde yorumlar.

Başka birisi de ‘‘Hayat boyunca gelen eleştirilere sabırlı olmak, bir şeyi reddetmek yerine sakin kalmayı öğrenmek’‘ öğretisine dikkat çeker.

Haklı olabilirsiniz.

Belki de haksızsınız.

Ya da hepimiz biraz haklıyız.

Ben sadece şu soruyu soruyorum,

Bugün bir köylü ‘‘bu minare eğri’‘ derse,

Mimar Sinan’a mı yoksa köylünün sosyal medyada paylaşacağı videoya mı inanırız, hangisi daha çok gündem olur?

Algı mı yoksa gerçek mi güçlüdür?

Özgüveni yüksek cahillik mi yoksa uzmanlık mı değerlidir?

Minare mi eğridir, yoksa bakış mı?

Herkes kendi zihninde versin cevabını, nasıl olsa minare dimdik duruyor…

Yazarın Diğer Yazıları