Hilal Tekeoğlu

Ahlak bekçiliğinden dijital zorbalığa!

Hilal Tekeoğlu

Bir dönem mahalle aralarında dolaşan 'büyükler' vardı. Kiminin kahkahası yüksekti, kiminin eteği kısa… Fısıltı gazetesi yerini dijital linç kültürüne bıraktı, dijital zorbalığa dönüştü. Herkes hüküm vermeye hazır.

Türkiye’de yıllardan beri tartışılan mahalle baskısı, ahlak bekçiliği gibi kavramlar hem bilim adamları hem de sıradan insanların cephesinden tartışılan bir mesele.

Eskiden beri gelen ayıptır, günahtır öğretileri toplum içerisinde sessiz bir baskıya dönüştü. Mahalle baskısı olgusu korkulacak bir boyuta geldi.

***  

Kırsal veya taşra kesimlerde daha çok karşılaşılan sessiz baskı ne yazık ki ilerleyen zamanlarda daha acı şekilde sonuçlandı.

Sessiz baskı zamanla herkesin yorum yapma hakkına dönüştü ve eleştiriler sınırın ötesine geçti. Dijital platforma taşınan linç kültürü psikolojik tahribata da yol açtı.

Sessiz baskı bir anda tersine döndü ve susturma sanatı olarak ahlak bekçiliğine dönüştü.

****

Günümüzde mahalle baskısı artık dijitale çevrildi ve online linç kültürü haline geldi. Platformlarda algılarla adeta infaz yapılıyor.

Eleştiri başka bir şey linç haline dönüşmesi başka bir şey ve bunu çok farklı konularla ele alabilir tartışabiliriz.

Ancak şu an ele adlığımız konu ahlak bekçiliği. Bunu gözden kaçırmayalım evet insanlar istediğini giyebilir, evet herkes özgür ve evet sen: Sosyal medya kullanıcısı bunu eleştirebilirsin.

***

Ama ne yazık ki günümüzde linç kültüründe de ipin ucu kaçtı, yargısız infazlara dönüştü.

Bir de dezenformasyona açık bir bilgi varsa… Adeta kaos ortamı…

İster giyim, ister davranış, isterse görüş… Eleştirilmeli, tartışılmalı; ancak linç kültürüne katkı sağlayacak boyuta geldiğinde, iş çığırından çıkmış demektir.

Yazarın Diğer Yazıları