Hasan Özgülbay

2025 Biterken: Bir Yılın Sessiz Muhasebesi

Hasan Özgülbay

Bir miladi yılın daha sonuna yaklaşıyoruz. Saatler sonra 2025 yılı, takvim yapraklarından düşerek hafızamızdaki yerini alacak. Her yılın sonunda olduğu gibi bu bir zaman değişimi değil, aynı zamanda bireysel ve toplumsal bir muhasebe sürecini de beraberinde getiriyor. Geride bıraktığımız günleri, aldığımız kararları, attığımız adımları ve ertelediklerimizi daha net görmeye başladığımız bir eşikte duruyoruz.

Yıl sonları, insanın kendisiyle baş başa kaldığı nadir dönemlerdir. Başlangıçta büyük umutlarla yapılan planların hangilerinin hayata geçtiğini, hangilerinin ise yalnızca birer niyet olarak kaldığını sorgularız. Bu sorgulama, yalnızca eksikleri tespit etmek için değil, aynı hataların yeni yılda tekrar edilmemesi adına da önemlidir. Çünkü her yeni yıl, geçmişin aynen devamı olmak zorunda değildir. Ancak bu farkı yaratabilmek, ancak sağlıklı bir değerlendirme ile mümkündür.

Ülkemiz açısından bakıldığında, 2025 yılının kolay geçtiğini söylemek gerçekçi olmaz. Yıl boyunca yaşanan politik gelişmeler, ekonomik dalgalanmalar ve sosyal kırılmalar, toplumun her kesiminde az ya da çok karşılık buldu. Gündemi sarsan olaylar, yalnızca manşetlerde kalmadı. Bireylerin gündelik hayatına, beklentilerine ve ruh hâline de doğrudan temas etti. Doğrudan ya da dolaylı olarak hepimiz bu sürecin bir parçası olduk.

Bir gazeteci olarak 2025 yılı, haberlerin hızla akıp gittiği, olayların birbiri ardına yaşandığı bir dönem olarak hafızalarda yer edindi. Kimi zaman bir gelişme henüz sindirilmeden yenisi geldi, kimi zaman bir olayın etkisi tam anlamıyla tartışılamadan gündem değişti. Bu hızlı döngü, yalnızca mesleki değil, zihinsel bir yorgunluğu da beraberinde getirdi. 

Peki, yeni yıla nasıl başlamalıyız?

Hemen herkesin yeni yıla dair hedefleri vardır. Sağlıkla ilgili kararlar alınır, ekonomik beklentiler belirlenir, sosyal ilişkiler ve eğitim planları yeniden gözden geçirilir. Ancak bu hedeflerin büyük bir kısmı, çoğu zaman yılın ilk ayları geçmeden gündelik hayatın temposu içinde geri plana itilir. Yeni yıla başlarken asıl önemli olan, büyük ve iddialı hedefler koymaktan ziyade, ulaşılabilir ve sürdürülebilir adımlar atabilmektir. Kendimize karşı daha gerçekçi olmak, beklentilerimizi somutlaştırmak ve değişimin bir gecede gerçekleşmeyeceğini kabul etmek gerekir. Takvimler değişirken hayatın da bir anda değişmesini beklemek gerçekçi olmayabilir. Ancak gerçeklere giden yolda hangi hızla gideceğine karar vermek insanoğlunun kendi elindedir. Yeni yılın tüm insanlığa ülkemize, milletimize esenlikler, sağlık ve refah getirmesini temenni ediyorum. Esen kalın…
 

Yazarın Diğer Yazıları