Yalan…

Yalan…
Adı bile ne kadar kötü ve tehlikeli öyle değil mi?
Yalan, iftirayı getiriyor, gıybet ettiriyor ve duyan da ister istemez zehirleniyor…
***
Lafa, Alemlerin Reisi Fahri Kainat Efendimiz Hz. Muhammed (a.s.m) ‘Müslüman asla yalan söylemez’ hadisiyle devam edelim.
Yalan, nice yuvaları yıkıyor, canlara neden oluyor…
Yalan, İslam’da asla kabul olmayan bir günah.
***
Yok beyaz yalan, yok pembe yalan gibi bu günahı hafife aldırmaya yönelik saçma sapan sözler de edilmiyor değil.
Yalanın her türlüsü günah.
Günahında küçüğü, büyüğü insanı felakete sürüklüyor.
***
İnsan neden yalan söyleme ihtiyacı duyar ki?
Evet, aslında günümüzde hiç umursamadan edilen yalanlar az önce de belirttiğim gibi sonucu uçurumun dibine giden durumları doğurabiliyor.
Yalan söyleyen insanın imanında (inancında) bir sıkıntı olduğu aşikar.
***
Günümüzde de ‘yalan ağzına yuva yapmış’ gibi bir söz var.
Gerçekten de yalan söylemek; kişiliği oturmayan, Allah kitap korkusu olmayan insanların sığındığı aşağılık bir kapı.
Yalan kapısından giren insanlardan uzak duralım.
***
Yalan söyleyen her kimse, insanın güvenini boşa çıkarıyor.
Sonrasında doğru dahi söylese kimse inanmıyor.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar sözünü de buradan hatırlatmakta yarar var.
***
Evet, Peygamber Efendimizin yalan hakkında yazımın da başında söylediğim ‘Müslüman asla yalan söylemez’ hadisi şerifine yoğunlaşalım.
Alıntı: Rivayete göre, Ebu’d-Derda ile Resulullah (a.s.m) arasında şöyle bir konuşma geçer:
- Ebu’d-Derda: Yâ Resulallah! Mümin hırsızlık yapar mı?
- Resulullah (a.s.m): Evet, bazen olabilir.
- Ebu’d-Derda: Peki, mümin zina edebilir mi?
- Resulullah (a.s.m): Ebu’d-Derda hoşlanmazsa da "Evet!”.
- Ebu’d-Derda: Peki, mümin yalan söyler mi?
- Resulullah (a.s.m): "Yalanı ancak iman etmeyen kimse uydurur.” (Kenzu’l-Ummal, h. No: 8994).
***
Evet, yalan asla bir Müslümanda olmayan kötü bir alışkanlık.
Yalan ve iman asla yan yana olamaz.
Yalan söyleyen bir insandan uzak durmak lazım.
Allah, her zaman doğrunun yanında!
***
Burası da alıntı: Hadiste yalanın bu yakışıksız karakterine işaret edilmiştir. Unutmamak gerekir ki, insanların karakterini şekillendiren ahlakî değerlerdirmede, bu da doğruluk, güvenirlilik gibi soyut kavramlardır.
***
Alemlere Rahmet vesilesi ile gönderilen Hz. Muhammed (a.s.m) Efendimizin ‘Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim.’ (bk. Muvatta, Husnü'l Halk, 8; Müsned, 2/381) hadisiyle yazıma son veriyorum.
Hülasa yaparsak, yalan İslam dininde kabul edilmeyen kötü bir huy ve alışkanlık.
Gıybet ve iftiraya sebep verir.
***
Yalandan, fitneden, her türlü kötü günahtan Allah'a sığınalım.
Bir insanın yalan söyleyip söylemediğini anlamak aslında çok kolay.
Yalanı kulağınıza fısıldayarak mı (sinsice) söylüyor?
Yalan söyleyen insanların çoğu ‘Neden yalan söyleyeyim, sakın yanlış anlama, dürüst davranırsam, doğruları anlatmam gerekirse, ben asla yalan söylemem, sana bir şey söyleyeyim mi?’ gibi kelimelerle başlıyorsa o insandan korkun.
***
Sizinle alakası olmayan bir konuda bir şey soruluyorsa da o işin temelinde ‘yalan’ vardır ve bir suçlu aranıyordur.
Yalan söyleyen kişi asla ve asla sonucunu düşünmez.
O an kendini kurtarmak için söylüyordur.
Yalan söyleyen insan, herkesi kendi gibi görür.
Karşıdakini kandırmaya çalışır, böyle kişilikteki insanlarla karşılaşırsanız, kanmış gibi yapın ve kesinlikle çevrenizden uzaklaştırın.