Markus Gisdol Kayserispor’da başarılı olur mu?
Kayserispor’a gönül veren binlerce taraftar, bu soruyu hem soruyor hem de yanıtlıyor!
Sarı-Kırmızılı takıma gelen her yeni teknik direktör için bir öngörüde bulunmuş ve köşe yazısı yazdım.
Çok şükür ki, şu ana kadar yanılmadım, Samet Aybaba dışında!
***
Her attığımız taş yerini bulacak değil, ama bizler Kayserispor’u gönülden destekliyoruz, eleştirilerimi dozunda ve seviyeli yapıyoruz.
Seviyesizler yok mu, var tabii ki onları da yazının sonunda yorumlayacağım.
Evet, Markus Gisdol ile prensip anlaşmasına varıldı, ama henüz imza yok!
Erdoğan Özdoğan hocamın çok güzel bir sözü var ‘İmza atılmadan hiçbir şey garanti değil’ diye.
***
Evet, imza çok önemli, ama imzanın da arkasında durmak gerekiyor.
Markus Gisdol’u değerlendireceğim, bunun yanı sıra Sergej Jakirovic olayına da bir göz atacağız hep birlikte.
Markus Gisdol, geçtiğimiz sezonun devre arasında da Kayserispor için anıldı, ancak şartlar olgunlaşmayınca Alman teknik direktör yerine Sergej Jakirovic ile anlaşma sağlandı.
İyi ki Sergej Jakirovic gelmiş dendi, ama daha önceki yazılarımda da belirttim, başarıyı bir kişinin üstüne adamak büyük haksızlık olur.
***
Sergej Jakirovic’i bulan Ahmet Dirgenali, Kayseri’ye gelmesini sağlayan MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, iletişimi sağlayan Muhammed Türkmen ve ikna eden isim de eski futbolcusu Ali Karimi.
Bu zincirlemeyi birkaç kez yazdım, yinelemek lazım geldi, ancak hala duyuyorum ki; ‘Ben buldum, ben getirdim, ben ikna ettim’ gibi farklı kavramlar kullanan kişiler var.
Başarı gelince ‘Ben’ başarısızlık gelince de ‘o, bu ve şu’ gibi kelamlar edenleri o kadar çok gördüm ki, şaşırmıyoruz, ama gerçekleri de yazmak gerekiyor, hak geçmesin.
Madem Sergej Jakirovic’i ‘Ben buldum’ diye ortaya atılan bir kahraman var, o zaman keşke kalmasını da ikna etseydin de ‘Görseydik marifetini’ derler adama, ondan dolayı yukarıda ismi geçen isimler dışında kimse havaya girmesin.
***
Markus Gisdol, Kayserispor’da başarılı olur olmasına ama, hiç kimse Alman çalıştırıcıdan bir Sergej Jakirovic performansı beklemesin.
Sergej Jakirovic kalsaydı bile geçtiğimiz sezonun son 4 ayındaki o inanılmaz başarıyı kendi yakalayamazdı.
Başkan Nurettin Açıkalın vermeseydi 500 bin TL’lik galibiyet primlerini o zaman kimse başarıyı sahiplenemezdi, çünkü; başarı gelmezdi.
Allah razı olsun ki Nurettin kardeşimizden, herkesin sus pus olduğu dönemde çıktı ve değil taşın altına elini, tüm gövdesini koydu.
***
Onu ikna eden Baki Ersoy’dan da yine Allah razı olsun, yoksa şu an TFF 1. Lig’e düşmüş bir Kayserispor’u konuşuyor ve yazıyor olacaktık.
Sezon başında defalarca yazdım ‘Bu takım küme düşer, ancak ödemeler yapılmazsa’ diye, nihayetinde de Kayserispor kümede kaldı.
Kendi evimizde üst üste 7 maçı kazanacağımızı kaç kişi tahmin ediyordu, sormak lazım!
Taraftarlar dışında inanın kimse inanmıyordu, Kayserispor’u karşılıksız sevenlerin, rekor pirimlerin, iyi yönetilmenin ve sakatların dönmesiyle başardık biz bu işi.
***
Oyun gücü ortaya çıktı, oyuncuları inanılmaz hazırlayıp maçlara çıkaran, taktikleriyle fark oluşturan Sergej Jakirovic de olmasaydı inanın başaramazdık.
Sergej Jakirovic dışında herhangi bir isim gelmiş olsaydı, yine düşerdik, yani sözün özü kenetlendik, birlik ve beraberlik bizi kümede bıraktı.
Sergej Jakirovic’in büyük katkısı oldu, ama tek başına ne yapabilirdi ki, ama keşke kalsaydı, onunla başaracağımız çok daha iş vardı, ama kısmet değilmiş.
20 Nisan’dan bu yana Acun Ilıcalı görüşüyormuş, sözleşmesi bizde devam ediyordu, ancak profesyonel düşünmek gerekiyor, daha iyi teklif geldi o da gitmeyi tercih etti, emekleri için teşekkür ederiz.
***
Sergej Jakirovic, ilk geldiğinde şöyle demiş olsaydı, ‘Bakın, 4 ay sonra 16 puanlı takımınızı kümede bırakacağız. İstediğim de ücret 2 milyon Dolar.” deseydi, kim “Yok!” derdi? Kesin derdik: “Kardeşim, ne 2 milyonu! Sana 3 değil, 5 milyon Dolar verelim, yeter ki takım kümede kalsın.’ Adam 900 bin Euro’ya anlaştı, yeni sezon için de 1.8 milyon Euro istedi, yani kendine 2 kat daha fazla ücret talep etti, karşılık görmeyince de gitti, olay bu kadar basit.
Keşke 7 oyuncu transfer edene kadar ‘5 oyuncu alacağız’ denmiş olsaydı da o parayı Jakirovic’e verseydik ve kalsaydı, ama bu işler göründüğü gibi olmuyor.
Hocanın gözü başka takıma düşünce zorla kimseyi ikna edemiyorsunuz, ancak hocanın da bir tarafı kalmak istemiş, taleplerini duyunca öyle anlaşılıyor, parayı veren düdüğü çalıyor.
***
Diğer yandan, her yiğidin ayrı bir yoğur yeme şekli var, Sergej Jakirovic başka, Markus Gisdol başka, o da başarılı olur olmasına ama, şartlar ve transferler de çok önemli.
Adam akıllı bir kadro sunulursa Markus Gisdol’un başarısız olma şansı yok!
Şunu da sormak gerekiyor, Sergej Jakirovic 1.8 milyon dolar istedi kabul görmedi, Markus Gisdol ile kaç paraya anlaşıldı?
Evet, eminim 1.5 milyon Euro’dan aşağı değildir, aradaki 300 bin Euro için mi biz hocayı burada tutamadık, merak ediyorum.
Son olarak da şunu söylemek istiyorum, kadro bozulmasın, ama bazı oyuncularla da yollar ayrılsın, örneğin Hasan Ali Kaldırım, Julian Jeanvier, Ali Karimi, Yaw Ackah, Dimitrios Kolovetsios, Stephane Bahoken, Mehdi Bourabia vs. bunların bir çoğunun sözleşmesi bitiyor, ama devam edilmesin, müzmin sakat ve yaşı ilerlemiş bir kadroyla artık olmuyor, zorlamaya da gerek yok. Hafta içinde transferlerle alakalı da başka bir yazıda görüşmek üzere…