Kayserispor, mutlak galibiyet için çıktığı maçı ne yazık ki 3-0 kaybetti.
Bu maç Sarı-Kırmızılı takım için final niteliği taşıyordu.
Maç öncesinde açıklanan ilk 11’de Majid Hosseini’yi göremeyince Muhammed Kösedağ kardeşime, ‘İşimiz zor, Majid yok’ dedim.
Nihayetinde de Majid Hosseini’nin yokluğunu fazlasıyla gördük, olsaydı en azından 2 saçma sapan gol yemezdik!
***
Majid Hosseini’nin yokluğunda hoca mecburiyetten dolayı Lionel Carole’u stopere çekti.
Aaron Opoku’yu sağ beke, Ramazan Civelek’i sol beke çeken Radomir Djalovic, Youssef Ait Bennasser’i de orta sahada kullandı.
Transfer olduktan sonra bir türlü sakatlıktan kurtulamayan ve kondisyon ve maç eksiğinden dolayı Kayserispor’un en zayıf halkası Bennasser oldu.
Faslı futbolcu, pozisyon gereği maçın 36. Dakikasında Camara’ya hamlede bulundu, maçın hakemi önce futbolcunun hakemi aldattığını düşündü ve devam kararı verdi, ardından da VAR müdahalesiyle penaltı verdi.
***
Penaltı atışının golle tamamlanmasının ardından maçın seyri ister istemez değişti.
Maçın hakemi Mehmet Türkmen, Kayserispor’u adeta ince ince kıydı.
Her pozisyonunda neredeyse taktir haklarını rakipten yana kullandı.
Kayserispor’da da faul pozisyonlarında devam verdi.
***
Şimdi ister istemez diyenler olacaktır, ‘Sen oynadın da, gol attın da hakem mi saymadı’ diye.
Kayserispor’un her hücum organizasyonunda rakibin müdahalelerini es geçen, rakibin lehine sürekli faul veren hakem Mehmet Türkmen, futbolcuların gardını düşürdü.
Her pozisyonda ‘VAR’ı dinliyorum’ edalarıyla da maçın başında Kayserispor’un kazanamayacağının sinyalini verdi.
***
Düşünün lütfen, karşısındaki bir şahısla konuşuyorsunuz ve sürekli sizi umursamıyor, hatalarınızı direkt yargılıyor, haklı olduğunuzda sizi duymuyor ve kızıyor, ne dersiniz?
Kayserispor’da futbolcular artık yıldı ve saçma sapan bir penaltı pozisyonuyla hakemin ekmeğine yağ sürdü ve demoralize oldu.
Takım ne zaman atağa kalkacak, hakem durdurdu, sonuçta kaçınılmaz oldu.
Hakem büyük etken oldu, ama şunu da belirtmekte yarar var, takım milli arayı ne yazık ki çalışarak değil de yatarak geçirmişcesine oyundan koptu.
***
Bir Kasımpaşa bir Fenerbahçe maçındaki Kayserispor’u göremedik.
Burak Kapacak, Dorukhan Toköz ve Majid Hosseini, nasıl oldu da maç öncesinde sakat?
Haydi Hosseini’yi anlarız, İran Milli Takımıyla 3 maça çıktı, orada sakatlandı, peki diğer arkadaşlar, milli arada Cafe de mi sakatlandı, yürürken mi sakatlandı? (Sakatlık açıklaması yapılmaz oldu Mehmet karakuş hoca gelmiş ondan mı acaba?)
Dorukhan Toköz tam kendine geldi derken sakatlanmış, Burak Kapacak’ı her ne kadar da eleştirsek de son haftalarda bir çıkış içindeydi, ama bu kardeşimiz de sakatlanmış!
***
Eğer bu oyuncular sakatlanmışsa neden açıklama yapılmaz?
Majid Hosseini, maçtan önce mi sakatlığını anladı?
Yoksa başka problemler mi var? (Bilemiyorum) (Ali Karimi'den dolayı değildir inşallah)
Bu yenilgiyi gerçekten de anlamak zor, ama futbolcuların yetersizliği de bir kez daha gözler önüne çıktı. (Hiç biri kötü değil, ama geçtiğimiz sezon maç eksiği olan, sakatlıktan çıkan futbolcularla nereye kadar? Burada kadar işte)
***
Aaron Opoku’dan sağ bek olmayacağını umarım anlamışızdır, ama yapacak bir şey yok, Majid Hosseini olmayınca taşlar yerinden oynamak durumunda kalındı.
Penaltı kadar ofsayt taktiği de başımıza çorap ördü, ilk 35 dakikalık süreçte diri bir Kayserispor izlerken, biranda maçın seyri değişti.
1-0 geride düşmüşken, rakip kaleye yüklenirken 44’üncü dakikada Lionel Carole’un ofsayt, Aaron Opoku’nun da fantezisi yüzünden 2-0 geriye düştük.
Üç-beş dakika içinde iyi başladığımız, iyi oynadığımız bir dönemde hiç kimsenin beklemediği şekilde 2-0 geriye düşünce Gaziantep FK’lılar da şaştı kaldı.
***
Tamam Kayserispor çok iyi oynamadı maçın genelinde ama rakip Gaziantep FK da belki en kolay galibiyetini Kayseri’den aldı, Burak Yılmaz’ın öğrencileri de iyi oynamadı. (Oynamalarına gerek kalmadı)
Rakip 3. golü de defansın arkasına atılan pasla buldu. Hadi ikincigolü anladık, üçüncü golü de aynı şekilde yemek kime yazar acaba?
Gaziantep FK, çekinerek geldiği Kayseri deplasmanından hiç zorlanmadan hakemin de desteğiyle 3 puanı aldı.
Ama dediğim gibi hiç mi ev sahibinin suçu yok?
***
Belki üstümüze konduramıyoruz, ama ligin en zayıf kadrolarından birine sahibiz. (Kötü değil, ama seviye meselesi)
Para olmayınca bonservis verip, kaliteli futbolcu alamıyoruz, ama yapılan transferlerde de alternatiflerinin hiç düşünülmediğini görüyoruz. (Planlama yok, bu sporti fdirektöre yazar)
Allah razı olsun geçtiğimiz sezon hiç kimsenin çıkmadığı dönemde Nurettin Açıkalın ve Baki Ersoy taşın altına elini, sonrasında kolunu, en sonunda da gövdesini koyarak bu takımı kümede tuttu.
Geçtiğimiz sezon yaşanan güzel günler yeniden gelir mi bilinmez, ama benim hala umudum var, ama bu kadro ile olmaz.
***
Takımın zayıf olduğunu ve kadronun yetersiz olduğunu sezon başında çok kere dile getirdik, ama para olmayınca yapacak bir şey yok!
Ama burası Süper Lig, burası kurtlar vadisi, rakiplerin oyuncu kalitelerini ve yedeklerini görünce daha iyi anlıyoruz.
Samsunspor yenilgisini sonrasında teknik direktör Radomir Djalovic devre arasında gerekli takviyeler konusunu açtı, başkan Nurettin Açıkalın da maç sonunda gerekli hamlelerin devre arasında yapılacağını dile getirdi.
Aynı şeyleri deneyip, farklı sonuç almak yerine transfer politikasını bir kez daha gözden geçirip, bu takım kümede tutulmalı. (Muhammed Türkmen bir kez daha gözden geçirilmeli)
***
Sağolsun sevgili vekilimiz Baki Ersoy, maç bitiminde benzer şeyler söyledi, transfer gerekiyor, yoksa sıkıntı yaşarız, sezon başında harcamadığımız paraların daha çoğunu harcamamak adına şimdiden transferleri bitirelim, en azından kimi alacağımızı bilelim, sezon başındaki gibi olmasın, (Çünkü sezon başında bunu yapamadık)
Maç bitiminde basın toplantısında teknik direktör Radomir Djalovic’e de sordum, kendisi sağ bek Gökhan Sazdağı’nın gittiğini, Gideon Jung’un ve Majid Hosseini’nin sakat ve savunmaya yönelik takviyelerin yapılması gerektiğini söyledi.
Arif Kocaman’dan hala medet umulmuyor İnşallah, Kayra Cihan kardeşimiz henüz pişmedi, acilen sağ bek, sol bek, stoper, sağ kanat ve 6 numara pozisyonunda oynayabilecek transfer yapmamız gerekiyor.
Lig uzun bir maraton, sakatlığı var, cezası var, formsuzluğu var, yazı var kışı var, bundan dolayı Djalovic’in elini güçlendirelim, geçtiğimiz sezonki gibi çıkış yakalayıp, Kayserispor’u kümede bırakalım İnşallah.
***
Sevgili Vekil Baki Ersoy’a güveniyor, bu takımın durumunun hızla pozitife döneceğini umut ediyorum.
Geçtiğimiz sezon 16 puanlı takıma gerekli hamleler yapılmış ve transfer yasağına rağmen 45 puanla ligi başarıyla bitirmiş bir Kayserispor’u Baki Ersoy ve Nurettin Açıkalın sayesinde gördük, umarım yine görürüz.
Belki çok uzattım, ama bu takımın mutluluğu herkesi sevince boğuyor, başarısızlığı ise herkesi derinden üzüyor.
Bunca emeğe yazık olmaması adına şehrin ileri gelenleri de bu takıma el atsın, atılmaya başlandı, ama destek yetersiz, Allah’a emanet olun.
