Hakan Çiftci

Cambaza bakma! Kayserispor'un asıl büyük problemine bak!

Hakan Çiftci

Cambaza bak diye bir dizi izletiyorlar yıllardır bizlere!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ne diyor du, 'Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır'
Memleket demek, her şey demek!
Galatasaray şampiyon olmuş, Sivasspor düşmüş çokta önemli değil.
Önemli olan Kayserispor’un zor şartlarda kümede kalması.

***

Evet, gönül isterdi ki en kötü berabere kalalım, ama olmadı, neden olmadığını da yazalım.
Öncelikle Galatasaray ile oynanan maçı değerlendirelim.
Bir önceki hafta Antalyaspor’u 3-1 mağlup eden Kayserispor, ligde kalmayı yüzde 99 başardı.
Ertesi hafta yani Galatasaray ile oynanan maçta Antalyaspor karşısındaki takımdan eser yoktu!

***

Sahada Joseph Attamah, biraz Ramazan Civelek dışında söyleyin kim vardı?
Ligi kafasında bitirmiş ‘Ne de olsa kümede kaldık’ diye sahaya çıkarılmış 11 oyuncu vardı.!
Sergej Jakirovic bile şaştı kaldı, ‘Bu mu benim takımım’ diye, demiştir kesin ‘Keşke 9 eksikli olsaydık da adam gibi oynasaydık’ diye…
Prim olunca oynayan, olmayınca kılını kıpırdatmayan oyuncularımız ne yazık ki, sahada hiçbir şey yapmayarak adeta ezildi.

***

Kaleci Bilal Bayazit’in de hakkını yemeyelim, o da elinden geleni yaptı, ama ne Gökhan, ne Hosseini, ne Carole ne de yukarıdaki ismini saydığım Joseph Attamah ve Ramazan Civelek dışında kimse kendini kasmadı.
Rehavetin tavan yaptığı bir maç izledik, ama Galatasaraylı oyuncuların da bizlere nefes aldırmadığını görmek gerekiyor.
Galatasaray 52 bin taraftarı karşısında inanılmaz bir ambiyansla çıktı ve işi şansı bırakmadı.
Sergej Jakirovic hoca da Galatasaray karşısındaki kötü oyundan dolayı sahada gezinen Gökhan Sazdağı’nı, elinden geleni yapan ve yorulan Joseph Attamah’ı, yine gezinen Lionel Carole’u, yine kafasında Kayserispor’u bitirmiş Mehdi Bourabia’yı, oyundan aldı.

***

Ben dahil herkes yani Kayserispor sevdalıları Fenerbahçe maçındaki Kayserispor’u sahada göreceğimizi umuyorduk.
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı, 3-0 gibi farklı bir skor ile mağlup olduk, daha da fark yiyebilirdik, belki Ramazan Civelek ile yakaladığımız iki net pozisyonu ve Miguel Cardoso’nun kaleciyle baş başa kaldığı golleri atsaydık, durum biraz farklı olabilirdi.
Ama, üst üste gelen goller sonrasında Kayserispor, ligin ilk yarısında olduğu gibi bir anda çözüldü.
Kolay değil, ama bu kadar da basit olmamalıydı, en azından mücadele edilebilirdi.

***

Kayserispor’da defalarca yazdık, ‘Futbolcuya dayalı sistem’ olduğu için prim olunca oynayan, olmayınca oynamayan oyuncu grubundan (Bazı isimlerden) kurtulmak gerekiyor.
Değeri 300 bin Euro olan ama 1 milyon Euro isteyen ve transfer yasağı sayesinde forma bulan oyunculara teşekkür edilip yollar ayrılmalı, aklı İstanbul'da kalan varsa da onlarla da yollar ayrılmalı.
Kalan iki maçta da gençlerimiz çıksın oynayın, önümüzdeki sezon kalmasını istediğiniz oyuncuları da buna ekleyebiliriz.
Ama, bizleri buralara kadar getiren de bu futbolcuların, dibe çeken de aynı futbolcuların olduğunu unutmamak gerekiyor.

***

Eski dönemlerden kalan büyük hatalardan kaynaklı transfer yasağının ne kadar büyük bir zarar verdiğini görmeliyiz, ders almalıyız.
Transfer demişken, hafta içinde bu konuda da farklı konulara değineceğimi şimdiden söylemekte yarar var.
Evet, Galatasaray’ın şampiyon olması ve Kayseri dahil Türkiye’nin her yerinde şampiyonluk kutlaması olayına da değinelim.
Kayserili olup da şehrin takımının farklı mağlup olmasını görmezden gelip, ellerine bayrağını alıp çıkanlar mutlu musunuz?

***

Bakın Galatasaray’ın Kayseri’de şampiyonluk kutlamasına diyecek bir şey yok, herkes Kayserili değil, ama memleketin takımı durken Kayserililer, başka bir takım tutmamalı, tutamaz, tutunca da böyle oluyor işte.
Bir Eskişehir, bir Bursa, bir İzmir, Bir Kocaeli, Sakarya, Trabzon gibi illerde kolay kolay başka takımları tutan yerli insan göremezsiniz.
Eğer kimliğinizde Kayseri yazıyorsa memleketin takımını tutmak zorundasınız, kendi evladınız dururken, komşunun çocuğunu sevmeye benzer bu işler.
Dediğim gibi Kayseri’de özellikle Üniversitelerden dolayı on binlerce öğrenci başka şehirlerden geliyor, kimsenin sevinmesi bizi ilgilendirmiyor, ama memleket meselesini daha iyi idrak etmeliyiz.

***

Başta da yazdığım gibi kim şampiyon olmuş, kim düşmüş önemli değil, bu takıma sahip çıkmazsak, o zaman da her sezon düşmemeye oynayan bir takım görürüz.
Zerre kadar ilerleme sağlayamayız, sadece Kapalı Kale dışında taraftarımız oluşmaz! Allah'tan Kapalı Kale var.
Bundan sebep, Kayserili iseniz, bu takıma sahip çıkmalıyız!
Yönetim de bir hedef koyup, adam akıllı projelerle Avrupa ya da yukarılara oynayan takım kurmazsa bu türkü hep aynı şekilde söylenir gider.

***

Türkü demişken Zara’nın da Galatasaraylı olduğunu ilk kez öğrendim.
Adamlar o kadar inanmış ki Kayserispor maçından galip geleceğine Zara konseri bile ayarlamış.
Gheorghe Popescu, Gheorghe Hagi bile çıkıp gelmiş İstanbul’a, adamlar değerlerine sahip çıkıyor, ama biz Kayserili spor adamlarını maçlara davet edemeyecek kadar eksiğiz.
Bizlere yıllardır hep ‘Cambaza bak’ diye farklı fotoğraf gösteriyorlar, işin aslının öyle olmadığını biliyoruz, Kayserispor gibi büyük bir camianın değerini bilelim, yoksa o sevdiğiniz Fenerbahçe’yi, Beşiktaş’ı, Galatasaray’ı TV’den izlemek zorunda kalırsınız. Yok Muslera penaltı kullandı, yok yanlış oyuncu seçimi diye sürekli cambaza bak diye oyun oynanıyor görmeliyiz.

Yazarın Diğer Yazıları