Geçtiğimiz hafta sonu Nevşehir’in Göreme ilçesine doğru kısa bir seyahat gerçekleştirdim. Burası, Türkiye’nin turizm açısından en özel noktalarından biri... Doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve eşsiz mekanlarıyla sadece ülkemizden değil dünya çapında turistlerin ilgi odağı olmuş bir yer… Ancak bu gezimde bu güzelliklerin yanında gözlemlediğim bazı eksiklikler ve düşündüren gerçeklerle karşılaştım.
Öncelikle belirtmek isterim ki Göreme’nin doğası ve turistik yapısı gerçekten büyüleyiciydi. Kapadokya’nın bu nadide köşesi bana huzur verdi. Kayadan oyma evler, dar sokaklar ve sıcakkanlı insanların varlığıyla bambaşka bir dünya gibiydi.
Gezdiğim günlerde, Göreme sokaklarında neredeyse Türk turist sayısı yok denecek kadar azdı. Hâlbuki ülkemizde böylesine eşsiz bir doğal ve kültürel mirasın daha fazla ziyaretçi çekmesi gerekirken, burada çoğunluğun yabancı turistlerden oluşması dikkat çekiciydi. Ekonomik şartlar nedeniyle seyahat edemiyorlar maalesef. Türkler burada ağırlıklı olarak garsonluk, satış ve hizmet sektöründe çalışıyordu. Türk gençlerinin ve yetişkinlerinin turistlere hizmet etmek için burada olduğunu görmek içimi burktu.
Göreme’de tattığım yöresel yemekler ve tatlılar ise gerçekten takdir edilesiydi. Burada hazırlanan yemekler çok özenliydi. Ama Kayseri’de yemeklerin hakkını veren mekanlar sayıca çok az. Kayseri’nin ünlü mantısı ve yağlaması Göreme’de daha fazla bulunurken Kayseri’de bu tatların gerçek değerini görmek zor. Ayrıca Kayseri sucuğunda yaşanan taklit ve tağşiş olayları da bir hayli güven zedeledi.
Ne yazık ki bazen maddi kaygılar, rekabet, ya da belki de eski alışkanlıklar yüzünden Kayseri’de sahip olunan değerleri gerektiği gibi korunamıyor özen gösterilmiyor.
