Bazen bir cümle insanın içini ısıtır. “Sevmek ve sevilmek insanı iyileştirir” mesela… Belki de bu dünyada hepimizin en çok ihtiyaç duyduğu şeydir. Gerçekten sevebilmek ve yürekten sevilmek.
Hayat her zaman kolay değil. Yorgunluklar, kırgınlıklar, yetişemediklerimiz, eksiklerimiz… Ama bir ses, bir dokunuş, bir “Ben buradayım” diyen bakışla tüm ağırlığımız hafifleyebiliyor. Çünkü insan en çok, sevildiğini bildiğinde iyileşiyor.
Sevmenin gücü hafife alınmamalı. Bu sadece romantik bir ilişkiyle değil. Bir arkadaşınızı sevmek, bir kardeşi, bir hayvanı ya da hayatın ta kendisini sevmek… Sevdiğimiz her şeyde iyileşiyoruz aslında. Kalbimiz yumuşuyor, yüzümüz gülüyor. En önemlisi de yaşadığımızı daha derinden hissediyoruz.
Hayvanları sevmek de benzer bir etki yaratır. Sizi karşılıksız seven bir canlının varlığı, günün stresini hafifletebilir, insana iyi gelebilir. Doğayı ve hayatın akışını sevmek, küçük anların farkında olmayı sağlar. Bazen bir yürüyüş, bir sessizlik anı, bir kitabın sayfası bile hayatı sevmek için bir sebep olabilir.
Sevilmek ise başka bir mucize…
Belki de insan ruhunun en derin, en gizli arzusu. Kabul görmek, olduğun gibi kabul edilmek, eksiklerinle, hatalarınla, kırgınlıklarınla bile biri tarafından “sen” olarak değer görmek…
Bu, sadece bir his olmaktan da çok öte bir şey, birinin dünyasında var olabilmenin, onun hayatında yer edinebilmenin tarifsiz huzurudur.
Sevilmek, yalnız olmadığını bilmektir. Kalabalıklar içinde görünmediğini düşündüğün anlarda birinin gözünün hep seni aradığını fark etmektir. Sessiz kaldığında bile anlaşılmak, bir şey söylemeden dahi “birinin seni düşündüğünü” hissetmektir.
İnsanın içine kapandığı, hayattan koptuğu anlar olur. Kendi içine düştüğü karanlıkta yönünü kaybeder bazen. O anlarda sevilmek, bir fener olur sizin için. O ışıkla birlikte kalbin yeniden umutla çarpmaya başlar. Kırılmış, örselenmiş yerlerin bir bir iyileşir. Çünkü sevilmek demek, “Sen önemlisin. Varlığın fark ediliyor. Sen bu dünyada iz bırakıyorsun” demektir.
O zaman şöyle diyebiliriz, sevdiğimiz kadar varız bu hayatta…