Ecem Yaman

Gerçekten ne yiyoruz?

Ecem Yaman

Elime aldığım her paketli ürünün arkasını okumaya başlayalı epey zaman oldu. Şimdi fark ediyorum ki bu durum bende bir refleks hâline geldi. Market raflarında gezerken, rengârenk ambalajlar, doğal geleneksel, anne eli değmiş gibi iddialı cümleler artık beni eskisi kadar ikna etmiyor. 

İçerik okumaya başladıkça insanın hevesi kaçıyor. Çikolata alıyorsunuz, kek alıyorsunuz, bisküvi alıyorsunuz. Marka ne kadar kalitelinolursa olsun içerik listesi birçoğun ki aynı. Palm yağı, glikoz şurubu, fruktoz şurubu, aroma vericiler, renklendiriciler. Eliniz hangi pakete gitse karşınıza bunlar çıkıyor. İstisnaları var tabi. Ama o ürünler de ya çok pahalı ve ithal. 

Özellikle palm yağı meselesi bence başlı başına bir sorun. Ucuz olduğu için gıda sektöründe bu kadar yaygın kullanılıyor ama insan sağlığı açısından masum olduğu söylenemez. Palm yağı doymuş yağ oranı yüksek bir yağ. Aşırı tüketildiğinde kalp ve damar hastalıkları riskini artırdığı kötü kolesterolü yükselttiği bilimsel çalışmalarla defalarca ortaya konmuş durumda. Üstelik raf ömrünü uzattığı için neredeyse her paketli gıdada karşımıza çıkıyor. Çikolatanın içinde, kekte, gofrette, kremada… 

Ayrıca içlerine konulan şeker bile şeker değil. Glikoz şurubu, fruktoz şurubu… Ucuz, tatlı ve bağımlılık yapıcıdır. Bu maddelerin aşırı tüketimi obeziteyi, insülin direncini ve diyabet riskini artırıyor. Ama market raflarında neredeyse tamamında bu şuruplar var. Sonra da toplum olarak neden bu kadar hızlı kilo alıyoruz, neden çocuk yaşta şeker hastalığı konuşuyoruz diye şaşırıyoruz.

İşin daha kötü tarafı ise şu yerli ve iyi marka diye bildiğimiz birçok ürünün içeriği böyle. Raflarda gururla yer alan, reklamlarla desteklenen paketli gıdaların büyük bölümünde palm yağı mutlaka  çıkıyor. İçeriği gerçekten temiz olan ürünlere baktığınızda ise fiyatlar yükseliyor. Sağlıklı beslenmek neredeyse maddi güce bağlı hâle geldi.

 

Yazarın Diğer Yazıları