Evde bitkiler sadece dekorasyondan ibaret değildir. Ama yakından bakınca bitkilerin hayatımızda fark ettirmeden yarattığı etkiler çok somut ve gözlemlenebilir. Ben kendi gözlemlerim üzerinden bunu anlatmak istiyorum.
Öncelikle ev bitkileri günlük yaşamda ortamı daha canlı ve düzenli gösteriyor. Örneğin salonda bir köşeye konmuş bir monstera veya kaktüs, odanın boş kalan bir alanını dolduruyor. İnsan fark etmese bile gözü orada bir şey olması ortamın daha düzenli ve tamamlanmış görünmesini sağlıyor. Ben misafir geldiğinde, bazen insanların burada bir şey fark ettim ama ne olduğunu anlayamadım demesini gözlemledim çoğu zaman dikkat ettikleri şey aslında köşedeki bitki oluyor.
İkincisi, bitkilerin bakımı günlük rutinlerimizi etkiliyor. Saksıyı sulamak, yapraklarını temizlemek veya toprağını kontrol etmek çok küçük bir şey gibi görünse de gün içinde düzenli yapılan bir alışkanlık yaratıyor.
Üçüncü olarak, bitkiler ortamın havasını da somut olarak değiştiriyor. Özellikle çok sulanan bitkiler, bulunduğu odada nem oranını artırıyor. Yazın klima açıkken bile saksıların bulunduğu köşedeki hava biraz daha nemli ve kuru hissettirmiyor. Bu doğrudan gözlemlenebilir bir etki.
Ayrıca, ev bitkilerinin gözle görülür bir hareketi ve büyümesi var. Yapraklarının uzaması, yeni filizlerin çıkması veya çiçek açması gibi değişiklikler her gün fark edilmese bile birkaç gün arayla bakıldığında net bir şekilde görülüyor.
Bitkilerle uğraşmak küçük ama elle tutulur bir görev duygusu veriyor. Saksıyı taşımak, toprağı havalandırmak, yaprakları temizlemek gibi eylemler fiziksel olarak bir karşılık veriyor. Fark ettim ki, evde bir bitkiyi doğru şekilde sulamak ve bakmak, günün sonunda somut bir iş başarmış olma hissi yaratıyor.