Ecem Yaman

Az eşya çok huzur

Ecem Yaman

Her gün bir şeyler alıyoruz, bir şeyler biriktiriyoruz ve farkına varmadan hayatımızı eşyalarla dolduruyoruz. Telefonlarımız, kıyafetlerimiz, dekorasyon ürünlerimiz… Sürekli yenileniyor, sürekli değişiyor. Bir zamanlar bize mutluluk veren şeyler şimdi yer kaplayan nesnelere dönüştü.

Minimalist yaşam, az eşya, az tüketim demek değil; neye gerçekten değer verdiğimizi bilmek, gereksiz yüklerden kurtulmak ve hayatın gerçek tadını yeniden bulmak demek. İnsanların çoğu, bir şeyleri satın almak ile mutlu olmak arasındaki farkı karıştırıyor. Ama mutluluk, yeni bir telefon veya gardırobumuzu doldurmakta değil. Aslında bunun herkes farkında ama aldıkça tatmin bir ruh herşeyin önüne geçiyor.

Tüketim kültürü, modern hayatın görünmez zinciri diyebiliriz. Sosyal medya, reklamlar, arkadaş çevresi… Hepsi sürekli bir şeyler almamız için bizi yönlendiriyor. İnsanlar farkında olmadan daha fazlasına” koşarken bütçeleri de git fide daralıyor. Daha sonra borca girip alamya çalışıyorlar.

Minimalist olmak ise aslında çok da zor değil. Herkes kendi hayatına uygun bir şekilde uygulayabilir. Kimisi evini sadeleştirerek başlar, kimisi alışveriş alışkanlıklarını gözden geçirir. Önemli olan, kendimize sormak “Gerçekten ihtiyacım var mı?” ve “Beni mutlu eden bu mu yoksa sadece moda mı?”

Yani baktığımız zaman minimalizm bir lüks değil, bir ihtiyaç. Çünkü bu satın alma kültürünün içinde nefes almamız lazım…

Yani az eşya, az tüketim ama daha çok özgürlük ve huzur…

Yazarın Diğer Yazıları