Kayserispor, tarihinin en zor ve sıkıntılı günlerini geçirirken saha içi adeta işkenceye dönüştü.
Nasıl dönüşmesin ki Bülent Uygun’un hocalıkla alakası yok. Adeta kendini tatmin etme, koskoca kulüple dalga geçme, Amerika’yı yeniden keşfetme peşinde.
Her maç öncesi ve sonrası hikaye anlatmakla, gerçeklerin üstünü örtmekle, suçu başkalarına atmakla meşgul.
Beşiktaş deplasmanında yüreğiyle, oynayan, mücadele eden, savaşan takım sahada olacak demişti.
Bu mu savaşan, mücadele eden, isyan eden, baş kaldıran takım.
Dalga mı gecçiyon Bülent Uygun?
Beş tane merkezi orta saha oyuncusuyla (Djedje, Şamil, Mensah, Hasan Hüseyin ve Emre Demir) ile sahaya çıkmak da ne demek. Kanatsız takım sahaya sürmek futboldan anlamıyorum demektir.
Buna korkaklık denmez, buna cesaretsizlik denmez buna olsa olsa kendini tatmin etme, kulüple dalga geçme, ben bu işi bilmiyorum demektir.
Pedro cezalı anladık da Umut Bulut, Nurettin, Ziya Alkurt kulübede, Atila’yı da sol önde oynatabalirsin ya da Yasir’i önde oynatıp, Atila’yı beke çekebilirsin. Ama haklısın kulüp nasıl olsa başıboş, sana hesap soran yok, herkes kendi derdine düşmüş, yönetim yok, futboldan anlayan yok.
Sende istediğin gibi at oynatmaya, hikaye anlatmaya devam et.
Sonra çık ‘düşünce dara, Bülent’i ara’ sözünü maçtan önce söylüyorsun.
Gaziantep’i, Osmanlı’yı, Buca’yı ne hale getirdiğini herkesten iyi sen bilirsin. Zaten seni arayanlar futboldan anlamış olsaydı takım bu halde olmazdı.
Emre Demir’i hafta içinde kaptan çıkartacam dedin, tepki gelincede maçta önce çıkıp, ‘bir kurnazlık yaptım ama kimse anlamadı, Emre takımı sahiplensin diye dedim’ diyorsun.
Bu hikayelerini bir kenara bırak. Dün hocalağını da futboldan ne kadar anladığını da herkese gösterdin.
Yönetim yönetim olsa diyecem de yönetim yok ki ortada senin bu kadroyu sahaya çıkartacağın belli olduğu anda seni gönderir, sportif direktörle ya da yardımcı hocayla takımı çıkartır sahaya, seni de gelirken İstanbul’da bırakırdı. Ama yok ki yönetim. Böyle yönetime böyle hoca olur dedirttin dün.
Futbolda kazanmak da var kaybetmek de var. Ama dünkü kadro rezilliği yok. Yapılan değişiklik rezaletleri yok.Sen çık hikayeni anlat, Türk futbolu böyle kurtulur, gençler şöyle kazanılır, mali durumlar böyle düzelir, yıllar önce şunu demiştim, şu tezi hazırlamıştım hikayelerini lütfen İstanbul’da kal, anaokullarında, kreşlerde çocuklara anlat diyecemde onları da küçük yaşta zehirleme.
Beşiktaş maçı için söylenecek söz yok. Maç başlamadan kadrolar açıklandığında zaten rezalet belli olmuştu. Birşey olmaz bu şehir rezilliklere alıştı.Geçen hafta Sivas dün Beşiktaş, bir boksörün kum torbasını döver gibi, rakipleri Kayserispor’u dövdü, kum torbasına döndük.
İkinci yarıda Beşiktaş vites düşürmezse, Lung’un kurtardıkları olmazsa skor daha da farklı olurdu.
Kayserispor için maç başlamadan bitmişti, Beşiktaş da ilk yarıda attıklarıyla maçı bitirdi. İkinci yarı sadece süre doldurmakla geçti.
Bülent Uygun, masallarına, hikayelerine devam etsin. Bu şehir de rezillikleri seyretmeye devam etsin!..