Son zamanlarda özellikle yaşanılan en büyük sorun kendini tanımamak… Hayat o kadar hızlı akıp giderken kendimizi ne kadar tanıyoruz? Bence tanımıyoruz, kendimizi kaybediyoruz…
Günler çok hızlı akıp geçiyor. Her gün aynı şeyleri yaparak hayatta kalmaya çalışıyoruz. Çalışma hayatı, okul hayatı, dersler, sınavlar… Hayat koşarak devam ederken, biz bu koşuşturmanın içinde kendimize yer edinmek adına çabalamaktan başka bir şey yapamıyoruz. Peki, zaten bir yerimiz yok mu?
Bence var… Herkes kendi hayatının gerçekten başrolü. Düşünsenize siz yoksanız hayat yok! Fakat biz bu koşuşturmada hayatımızın başrolünü, kendimizi ihmal ediyoruz. Hayatın akışında ihmal ettiğimiz kendimizi bulduğumuz da ise çok geç kalmışım düşüncesine giriyoruz. Hayatın içinde akmak yerine sonuca odaklı bir hayat yaşadığımız için bu durumların olduğunu düşüyorum.
Bir başarı elde ettiğimizde veya istediğimiz şeylerin olduğunu gördüğünde sanıyoruz ki kendimizin en iyi versiyonuyuz. Ki ben de öyle sanıyordum ama değilmiş… Başarılarla devam eden hayatıma ilk tökezlediğimde öğrendim bunu. Pardon pardon hala öğrenmeye çalışıyorum…
Hayatta babamdan bana kalan miras birazda başarı hırsıydı. Sınavlardan 95 aldığım için maalesef ki üzülen bir insandım ben hep. Ama babam ve bana göre her şey mükemmel ve tam olmalıydı. Bu mirası sanırım babamı kaybettikten sonra daha çok üstüme aldım. Artık bırakma zamanı…
Yaş aldıkça fark ediyorum ki başarıda, başarısızlıkta benim hayatta kalmam, benim hayatın içine akmam, kendimi bulabilmem için yol gösteriyor. Kendimi bulamamam bile bana bir yol gösteriyor. Hayat her zaman dört dörtlük olmuyor. Bazen dört sıfırlık bile oluyor. Zamanla öğrendim bunu... Dört sıfırlık bir hayatı nasıl toparlayabilirim, toparlarken kendimi ne kadar bulabilirim. Kendimi kaybetmeden hayatın akışında zamana karşı nasıl yarışabilirim? İlk önce yarışmayı bıraktım. Yaşadığım hayatın artı ve eksilerini yazarak yeni aksiyonlar aldım.
Öğrendiğim şeyler henüz çok sınırlı kusura bakmayın… Henüz öğrenme sürecindeyim. Ama yukarda bahsettiğim gibi çevremde herkese söylediğim ama kendimde uygulamadığım ‘Hayat sen varsın diye var’ mottosunu bir ölümle hayatıma kabul ettim. Çok acı yaşadığım bir durumdan kazançla çıktım. Ve dedim ki hayat bu!
Günümüze geldiğimde günleri kovalamayıp hayatımın getirdiği süreci yaşamayı kabul ettim. ‘’Düşücez de kalkıcaz da, bir şekilde yolumuzu bulacağız Hep bulduk!'' mottosunu da attım cebime…