Balıkesir’in Sıngırdı ilçesinde 20 yıl önce kuruyan nehir, meydana gelen depremlerin ardından eskisinden daha gür akmaya başlayan bir su kaynağına dönüştü. Eskisinden de gür akan ve kendisine yeni yollar oluşturan nehir bölge halkını sevindirdi.
Burada değinmek istediğim konu biraz farklı…
2023 yılında Kahramanmaraş merkezli ‘Asrın felaketi’ olarak adlandırılan depremler hepimizin üzerinde büyük psikolojik savaşlar oluşturdu. Yaşanan acılar, deprem korkusu birçoğumuzda travmalar yarattı. Ki bence travma olmaması imkansız: Asrın felaketi…
Deprem ülkemizin gerçeği
Yıllardır beklenen İstanbul depremi, sürekli güncellenen açıklamalar bizi depreme mi hazırlıyor, yoksa bir korku tüneline mi girmemize neden oluyor bilemiyorum ama deprem ülkemizin bir gerçeği olarak sürekli kendini hatırlatıyor. Balıkesir’de son zamanlarda yaşanan art arda depremler bu gerçekle bir kez daha yüzleşmemize neden oldu.
Denge
Dedim ya bu korku veya nasıl önlem alabiliriz açısından bakmayacağım bu konuya. Dünyanın dengesine ve insan psikolojisine değineceğim. Dünya bir enerji bütünü ve onun da bana göre dengeye gelmesi gerekiyor. Meydana gelen felaketler, depremler hem dünyanın dengesi hem de bizim dengelenmemiz açısından büyük önem taşıyor.
Belki de bir umut…
Yaşanan acılara, kayıplara diyebileceğim ya da onları anlayabileceğim bir seviyede değilim. Tüm depremde kaybettiğimiz insanları rahmetle anıyorum. Ama Balıkesir’de deprem sonrası daha gür akmaya başlayan nehir bende bir umut oldu. Yaşanan acılar, korkular, mutsuzluklar sonrasında hala en dipten başlanabileceğini gösterdi bana. 20 yıl önce kuruyan ve bölgeye hiçbir faydası kalmayan nehir, bir anda daha güçlü akarak umut oldu…
Hayat da böyle değil mi aslında?
Konuyu yine insan psikolojisine bağlayacağım. Çünkü bana göre hayat tam olarak bu. Tam ‘Bittim’ dediğin yerde kendine dönerek, kendi kendini ayağa kaldırmak. Kendi kendine can suyu vererek yaşama yeniden dönmek, sıfırdan daha güçlü başlamak…