Üniversite tercih sonuçları açıklandı. Üniversite kazanamayan öğrenciler bir yıl daha hayallerini askıya alırken, kazananlar süreçle ilgili araştırmalara başladı. Peki ya devam edemeyenler?
Son iki yılda geçim sıkıntısı yüzünden üniversiteyi bırakan öğrenci sayısı 298 bin 413'e, kayıt donduranlarla birlikte bu sayı totalde 316 bin 738'e yükseldi. Geçim sıkıntısı konusu iktidar vekilleri tarafından bir gün bile söze ya da yazıya dökülmedi. Muhalefet vekilleri de kayıtsız kalmamak adına bir iki yerde konuşmalarda yer verdi: İcraat yine yok!
Olan bir umutla okula başlayan ama bırakmak zorunda kalan öğrencilere oldu. Daha sonrasında bu umut dolu öğrencilere 'Okumak için okumayın' uyarıları yapıldı. Ama kimse bu gençlere ne istediklerini sormadı. Bir hayal uğruna başlanılan okulları, maddi yetersizliklerden dolayı okuyamamanın verdiği hayal kırıklığı sorulmadı. Yaşayamadıkları sorulmadı. Yaşayamadıkları sorulmadı. Gün sonunda 'Okuyunca ne olacak zaten, okuyanlara ne oldu ki, alacağın asgari ücret değil mi?' lafları ile gençlerin hayatları geçiştirildi. Ama tekrar ediyorum: Gençlere ne istedikleri sorulmadı!
Üniversiteye gitmek bence sadece mesleki bir alanda teorik bilgi edinmek ya da o alanda uzmanlaşmak değil. Edindiğiniz arkadaşlıklar, gördüğünüz farklı kültürler, yaşadığınız acı ya da mutlu anlar, ailenizden uzak veya yakın kendi hayatınızı kurmaya başladığınız ilk zamanlar... Anladım ki bu ben ve benim gibi şanslı olarak üniversite hayatını deneyimleyen kişilerin bildiği şeyler.
Umarım hayatlarında çok daha güzel deneyimlerin açıldığı şansları olur. Ya da bir fırsat bulunur, verilir. Geçim sıkıntısı yaşayarak hayallerini bırakan her genç, hayal ettiğinden çok daha fazlasını yaşar. Umarım...
