Doğma büyüme Kayserili biri olarak çok geç kaldığım bir lezzeti bugün yazımda sizinle paylaşacağım: Develi Cıvıklısı.
Fark ettim ki bir Kayserili olarak kendi şehrimin ilçe ve güzel yerlerini hiç gidip görmemişim. Kayseri’de yapılacak hiçbir şeyin olmadığını ifade eden herkesin de gidip güzel yerleri görmediğini düşünüyorum.
Develi’ye de tesadüf eseri gittim aslında… Ama beklediğimden çok daha iyi bir manzara ile karşılaştım. Açıkçası zihnimizde kırsal ilçelerin köy mantığında olması çizgisinden oldukça uzaktı. Uzun çarşısında keyifli bir yürüyüş, sonrasında ise muhteşem lezzet Develi Cıvıklısı…
Cevizliyi de unutmayalım…
Yıllarca yemediğim bu lezzete karşı ön yargım bulunuyordu. Yağlı ve et kokusu gelen bir yemek olarak düşünürken, bambaşka bir lezzetle karşılaştım. İncecik pide hamuru nasıl bu kadar yumuşak kaldı? Tabakta soğuyan pideler asla kurumadı. Etin yağı hiç donmadı. Her lokmada aldığım bu enfes tat uzun bir süre her masada konum olacak. Ve cevizli… Yemeğin sonunda gelen, aynı pide hamurunun içine ceviz, tahin ve sanırım bal karışımı… Tuzlu bir hamurdan bu kadar enfes bir tatlı yapmak gerçekten sanat işi bana göre. Mutlaka yolunuz Develi’ye düşsün. Bu lezzeti yerinde deneyimlemek gerekiyor.
Develi cıvıklısını deneyimledikten sonra ilk olarak tarihini merak ettim. Yaptığım araştırmalarda bir fermanı olduğunu görmekle beraber Roma Dönemi zamanında ilçede kurulmuş olan Gereme şehrinde de fırın yerleri ve kalıntılarının mevcut olduğunu, fırıncılık mesleğinin Hititlere kadar dayandığını öğrendim. Cıvıklı ise adını tüm parça etin çift bıçak darbesi ile kıyılarak yapılması sonucunda etin yağının da bıçak darbeleri ile erimesi sonucunda cıvığından almış.
Ben ve çevremdeki herkes damak zevkime çok güvenir :) Mutlaka denemeniz gereken yiyecekler listesine lütfen ekleyin… Dönüş yolunda da Erciyes Tekir bölgesinde bulunan tatlıcılara mutlaka uğrayın. Şişe almayı da unutmayın, Erciyes’in buz gibi kaynak suyundan da içip içinizi serinletin…
