Ayşegül Şerife Akçakaya

Maskeli Dostluklar

Ayşegül Şerife Akçakaya

Hayat bize defalarca kez en derin yaraların çoğu zaman yabancılardan değil, en yakınımız sandığımız insanlardan geldiğini gösterir. Tanımadığımız birinin önyargısı ya da soğuk bakışını çok fazla umursamayız birkaç adım sonra unuturuz gider. Ama dostum dediğimiz, sırlarımızı paylaştığımız, kalbimizi açtığımız birinin ardımızdan kurduğu cümleler… İşte onlar insanı içten içe yıkan en ağır darbelerden biridir. Çünkü ihaneti ağır yapan şey, söylenen sözler değil; o sözleri kimin söylediğidir.

Güvendiğimiz, en yakınımız sandığımız birinin maskesinin ardında kıskançlık, fesatlık ya da küçümseme saklıysa, o maskeyi fark etmek insana hem ders olur hem de derin bir kırgınlık bırakır.

Bazen dostluk maskesi ardına gizlenmiş hesaplar çıkar karşımıza. Bazen içtenliğe bulaşmış fesatlık… Ve biz, en çok böyle anlarda gerçek dostluğu fark ederiz. Dost, yüzümüze gülüp arkamızdan konuşan değil; arkamızda durup bize destek olandır. Hayatın belki de en büyük sınavlarından biri, kimleri yanımıza alacağımızı, kimleri ise ardımızda bırakacağımızı bilmekten geçiyor. Çünkü dost görünümlü düşmanlar, insanı aşağıya çeker, değersiz hissettirir, içten içe güçsüzleştirir. Oysa gerçek dost, yük değil güç verir insana.

Bu yüzden kırgınlıklarımızın, hayal kırıklıklarımızın içinden geçerken öğrenmemiz gereken en önemli ders şudur: Yanımızda sadece bize ışık tutanlar kalsın. Bizi küçülten, kalbimizi kemiren, sözleriyle zehir saçan kim varsa cesaretle geride bırakmalıyız. Çünkü hiçbirimiz, sahte dostların ağırlığını taşımak zorunda değiliz. Zaten böyle insanları hayatımızdan çıkardığımızda ya da sınır koyduğumuzda kendimizi daha iyi hissederiz, her şeyin daha yolunda gitmeye başladığını fark ederiz.

Gerçek dostluk azdır belki ama az olan şeyler her zaman daha kıymetlidir. Ve hayatımızda gerçek huzuru istiyorsak kalbimizde sadece iyilik taşıyan insanlara yer vermemiz gerekir.
 

Yazarın Diğer Yazıları