Birine karşı iyi niyetli olduğunuzu fark ettirdiğiniz anda, araya görünmez bir mesafe giriyor artık. Sanki temkinli değilim demişsiniz gibi bakılıyor yüzünüze. Sanki biraz fazla anlayış, biraz fazla sabır, hepsi bir zayıflık göstergesiymiş gibi görülüyor. Oysa eskiden iyi niyet, insanı tanımlayan bir meziyetti. Şimdi ise çoğu zaman enayi olma uyarısıyla karşılanan bir hal.
Günlük hayatta küçük örnekleri çok fazla. Birini idare ediyorsunuz, sınır koymuyorsunuz, idare ederim diyorsunuz ama sonra bir bakıyorsunuz, idare ettiğiniz şey alışkanlığa dönüşmüş. İyi niyetiniz suistimal edildiğinde şaşırıyorsunuz, ama çevreniz şaşırmıyor. Sen çok iyi niyetlisin diyorlar. Bunu bir iltifat gibi değil, bir teşhis gibi söylüyorlar. Sanki iyi niyet bir hastalık.
Saf değiliz, sadece kırmak istemiyoruz. Burada büyük bir yanlış anlaşılma var. İyi niyetli olmak, olan biteni görmemek değildir. Saflık, farkında olmamaktır; iyi niyet ise farkında olup yine de incitmemeyi seçmektir. Ama çağımızın dili bunu kabul etmiyor.
Empati yapıyorsan fazla düşünüyorsun, susuyorsan kendini ezdiriyorsun, anlayışlıysan kullanılmaya açıksın. Bu yüzden insanlar artık içlerinden geldiği gibi değil, olmaları gerektiği gibi davranıyor. Belki de iyi niyetin bu kadar değersizleşmesinin sebebi, çok kırılmış olmamızdır.
Kimse artık bir kez daha şans vereyim demek istemiyor. Çünkü herkesin hafızasında aynı cümle var: “Ben de iyi niyetliydim.” Bu yüzden kalınlaşıyoruz. Ses tonlarımız sertleşiyor, mesajlarımız kısalıyor, tahammül sınırlarımız daralıyor. Ama bu sertlik bizi korumuyor. Sadece bizi biraz daha yalnızlaştırıyor.
Bugün iyi niyetli olmak gerçekten cesaret istiyor. Yanlış anlaşılmayı, kullanılmayı, hayal kırıklığını göze almayı gerektiriyor. Belki de bu yüzden azaldı. Çünkü iyi niyetli olmak artık kolay değil. İnsanı açıkta bırakıyor, savunmasız kılıyor. Ama şuna inanıyorum: Dünya, iyi niyetini kaybetmiş insanların değil; iyi niyetini koruyabilmiş insanların omzunda dönüyor. Herkes sert olabilir. Herkes mesafe koyabilir. Ama herkes kırmadan konuşamaz, herkes anlayarak susamaz.
İyi niyetli olmak, her şeye rağmen insan kalma çabası bana göre. Bu çağda bu çaba saflık diye küçümseniyorsa, bırakalım öyle bilinsin. Çünkü bazı şeyleri kaybetmemek, bazen haklı çıkmaktan daha değerlidir. İyi niyet hala varsa bir yerlerde, bu hala umut var demektir.