Ayşegül Şerife Akçakaya

Gerçekten Bilinçli Mi Tüketiyoruz?

Ayşegül Şerife Akçakaya

 Bazen düşünüyorum gerçekten ne kadar bilinçli tüketiciyiz? Kasada uzattığımız kredi kartı, aslında cebimizdeki en büyük kolaylık mı, yoksa fark etmeden hayatımızı yöneten görünmez bir patron mu? Türkiye’de kredi kartı kullanmayan neredeyse kimse kalmadı. Market alışverişinden fatura ödemesine kadar her şey kartla. Kolay olması güzel ama madalyonun bir de öteki yüzü var tabi. Kart borcunu çevirmekte zorlanan milyonlarca insan. Bu sadece bir istatistik değil çevremizdeki arkadaşlarımız, komşularımız, belki kendimiz bile.

Kredi kartı borçlarının bu kadar artmasının aslında tek bir nedene bağlayamayız. Ekonomik koşullar elbette etkili ama biraz da harcama davranışlarımızı sorgulamak gerekiyor. Çünkü kartla harcama yapmak, nakit para vermekten çok daha farklı bir his. Cebimizden banknot çıkmayınca, harcadığımız paranın ağırlığını hissetmiyoruz. ‘Ay sonunda öderim’ düşüncesi bazen fark etmeden birikiyor ve sonunda bizi strese sokan kabarık bir ekstreye dönüşüyor.
Peki çözüm ne olabilir? Aslında çok basit birkaç adımla daha bilinçli bir tüketici olabiliriz diye düşünüyorum. Örneğin bir alışverişte kendimize şu soruyu sormak: ‘Buna gerçekten ihtiyacım var mı?’ Cevap ‘eh, olabilir’ ise çok büyük ihtimalle ihtiyaç değildir. Bir diğeri kart limitini, gelirimizle uyumlu seviyede tutmak. Yüksek limit, yüksek özgürlük gibi görünse de aslında daha büyük risk demek. Ve en önemlisi de şu bence kredi kartını bir borç aracı değil, bir ödeme kolaylığı olarak görmek. Gerektiğinde kullanıp, ay sonunda tamamını kapatmayı hedeflemek.

Bilinçli tüketici olmak aslında kendimize bir iyilik. Çünkü finansal huzur, günlük hayatımızı en çok etkileyen konulardan biri. Ekstre geldiğinde yüzümüzün asılması yerine ‘Oh, kontrol bende’ diyebilmek kadar güzel bir his yok. Kredi kartları hayatımızdan çıkmayacak, bunu hepimiz biliyoruz. Ama kartın mı bizi yöneteceğine, yoksa bizim mi kartı yöneteceğimize kendimiz karar vermeliyiz.
 

Yazarın Diğer Yazıları