Ayşegül Şerife Akçakaya

Emekliler arasında süren üvey evlatlık

Ayşegül Şerife Akçakaya

Türkiye’de en çok konuşulan ekonomik başlıklardan biri emekli maaşları. Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahminine göre SSK ve Bağ-Kur emeklileri ocak ayında maaşlarına yüzde 11.3 oranında zam alacak. Memur emeklileri ise toplu sözleşme hükümleri gereği yüzde 11 zam, üzerine yüzde 7.7 enflasyon farkı ve ek olarak brüt 1.000 TL  seyyanen artışla birlikte yüzde 23’e yaklaşan bir artış görecek.

Kağıt üzerinde rakamlar gayet net. Fakat mesele sadece oranlardan ibaret değil tabi. Bu tabloya baktığımızda bana göre emekliler arasında bir adaletsilik ortaya çıkıyor. SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin üvey evlat muamelesi görmesi. Bugün milyonlarca SSK ve Bağ-Kur emeklisi, geçim sıkıntısını birebir yaşıyor. Eskiden de bu böyleydi ama günümüzde her şey artık öyle pahalı ki ne yazık ki emekli maaşı geçinmek için yeterli olmuyor. Pazara çıkan, markete giren herkes fiyatların tabelalara sığmadığını görüyor. Enflasyon oranı düşük hesaplandığında ya da beklentilerin altında gerçekleştiğinde, bu kesim resmi enflasyona göre artış alıyor. Yani mutfaktaki yangınla maaştaki artış arasında uçurum büyüyor.

Memur emeklileri için durum daha farklı. Onlar toplu sözleşme ile koruma altına alınmış durumda. Dahası, seyyanen artış gibi doğrudan maaşa yansıyan ek düzenlemeler sayesinde, maaşları SSK ve Bağ-Kur emeklilerine göre katlanarak artıyor. Bu da toplumda iki ayrı emekli sınıfı görüntüsünü ortaya çıkaryor. Oysa aynı ülkede, aynı hayat pahalılığıyla mücadele eden, yıllarını bu ülke için çalışarak geçiren milyonlarca emeklinin arasında bu kadar derin farklar olmamalı diye düşünüyorum. Sonuçta emek aynı emek.  Bir emekli pazarda filesini dolduramazken, diğerinin maaşına yapılan ek ödemelerle nefes alabilmesi vicdanları sızlatıyor. Kısacası, bu sistemle SSK ve Bağ-Kur emeklileri için üvey evlatlık süreci devam ediyor. Enflasyon beklentileri tutsa da tutmasa da, maaşlara yansıyan fark değişse de sonuç aynı: Adaletsizlik büyüyor.

Artık bu ayrımın giderilmesi, emeklilerin tek bir çatı altında hakkaniyetli biçimde değerlendirilmesi şart. Çünkü emekli dediğimiz insanlar yıllarını ülkeye hizmet ederek geçirmiş, bugün de insanca yaşamak ve emeklerinin karşılığını almak istiyorlar.
 

Yazarın Diğer Yazıları