Ayşegül Şerife Akçakaya

Dinlenemeyen bir ruh halindeyiz

Ayşegül Şerife Akçakaya

Üzerimizde hep bir yorgunluk hali var farkında mısınız? Ama bu yorgunluk bedenen değil, ruhsal bir yorgunluk. Gün içinde çok da ağır bir iş yapmasak bile sanki içimizde sürekli bir ağırlık var. Sabah kalkıyoruz gün boyunca koşturuyoruz ama akşam olduğunda sadece bedenimiz değil ruhumuz da tükenmiş hissediyor.

Bana göre bunun sebebi sürekli bir şeylere kafa yormamız. Sosyal medyada, haberlerde, çevremizde, hatta hiç tanımadığımız insanların hayatlarında bile kendimizi buluyoruz. Dünyanın öbür ucunda yaşanan bir olayı saniyeler içinde öğreniyoruz. Zihnimiz bir dakika bile boş kalmıyor, kalamıyor.

Eskiden bir gün, bir gün gibiydi. Şimdi ise bir günde onlarca olay, yüzlerce haber, binlerce düşünceyle karşı karşıya kalıyoruz. Sanki beynimiz bir bilgisayar gibi ama kapasitesinden çok daha fazla şey yüklemeye çalışıyoruz. Üstelik bunların çoğu olumsuz, kaygı verici, içimizi sıkıştıran şeyler. Belki de bu yüzden hep yorgunuz. Çünkü sadece bedenimiz değil, ruhumuzun da dinlenmeye ihtiyacı var. Ama biz ona fırsat vermiyoruz. Ekranlar, bildirimler, sürekli akan haberler, bitmeyen düşünceler… Hepsi sessizce enerjimizi çekiyor bizden.

Bazen hiçbir şey yapmadan sadece sessiz kalmaya da ihtiyaç duyuyor insan. Bir süreliğine telefonlardan, televizyondan, hatta bazen insanlardan uzak durmak… Ruhumuzun derin bir nefes almasına izin vermemiz gerekyor. Çünkü bazen kendimize yapacağımız en büyük iyilik sadece susmak, sadece durmak gibi geliyor bana.

Yazarın Diğer Yazıları