Bazı yazarlar gerçek kimliklerini gizler, sadece kelimeleriyle konuşurlar. AleinKentigerna da onlardan biri. Gerçek kimliği hala bilinmiyor ama yazdıkları, bir isimden çok daha fazla şey söylüyor. İlk okuduğum kitabı Sırlar Uçurumu… Öyle etkilenmiştim ki yazarı araştırmak istedim ama herhangi bir bilgi bulamadım. Bu durum bende aynı yazarın daha çok kitabını okuma isteği uyandırdı. Bu yazımda Sırlar Uçurumu romanından bahsedeğim.
Kitap , insanın iç dünyasındaki çatlakları sessizce anlatıyor.Kitabı okurken ilk fark ettiğim şey, satırlara sinmiş o derin yoksunluk duygusuydu. Kentigerna, yoksulluğu sadece maddi bir eksiklik olarak değil, insanın ruhundaki boşluk olarak da ele alıyor. Belki de bu yüzden şu cümlesi sayfalardan çıkıp insanın kalbine saplanıyor,
‘Umut zenginler için sıradan bir ihtimal, fakirler içinse ilahi bir mucizeydi.’
Bu satırı ilk okuduğumda uzun süre düşündüm. Gerçekten sizce de öyle değil mi? Kimi için umut sadece bir plan, bir seçenek… Kimi içinse sabah uyanmak için tek sebep. AleinKentigerna, o uçurumu öyle bir anlatıyor ki, insan kendini o çizginin iki tarafında da buluyor.
Bir başka satırda şöyle diyor:‘İnsanın gönlü umuda doyunca, içinde başka açlıklar başlıyordu.’Bu söz, insanın hiç bitmeyen arayışını özetliyor bence. Mutluluğa, başarıya ya da huzura ulaştığımızda bile içimizde bir boşluk kalıyor. Belki de yaşam dediğimiz şey, o boşluğu neyle dolduracağımıza karar vermekten ibaret. Bu yüzden ruhsal olarak açlığımız bitmiyor.
AleinKentigerna’nınanonimliği, belki de kitabın büyüsünü artırıyor. Onu kim yazdı, nereden geldi bilmiyoruz ama yazdıkları hepimizin içinden geçmiş gibi. Çünkü hepimiz biraz sırlarımızın uçurumunda yaşamıyor muyuz?