Çoğu zaman özel sohbetlerde, basın yayın organlarında ya da yazılmış kitaplarda geçer. Devlet aklı buna izin vermez; devlet aklı iyi görür gibi tabirler kullanılır. Devlet, insanların oluşturduğu bir organizasyondur. Dolayısıyla devlet aklı denen şey de insan aklı olup farklı insan bakışlarının bütünü, bileşimi olan bir akıl ve öngörüsü olsa gerek.
Devlet aklı bütüncül olup olayları farklı açılardan analiz edip olayların sonucunun nereye varacağı ve ülke insanına neleri kazandırıp neleri kaybettireceğini önceden sezebilme, ona göre tedbirler almayı öngören bir akıl olsa gerek. Bu akıl çoğu zaman olayları doğru okuyup analiz edip olması muhtemel zararları, alınan tedbirlerle ortadan kaldırmayı başarabilse de başarılı olamadığı zamanlarda olmuştur, olmaktadır.
Ülkemizde 1960'lı yıllardan başlayarak uzun bir zaman artan nüfusumuzu frenlemek ve nüfus artış hızımızı azaltmak için nüfus kontrol eğitimleri, seminerleri yapıldı. Öyle ki sağlık görevlilerimiz şehir merkezleri dışında ücra köylere kadar giderek doğum kontrol seminerleri verdiler, konuyla ilgili aletler ve ilaçlar tavsiye ettiler, dağıttılar.
Aradan 30-40 yıl geçti. O zamanlar %80'leri bulan kırsal nüfusumuz %10'lara, şehir nüfusumuz ise %90'lara ulaştı.
Nüfus artış hızımızda aile yılı ilan edilen 2025 yılında % 1,48’lere geriledi. Devlet adamlarımızı ve ülkenin geleceğini kaygı eden sorumluluk sahibi insanımızı ister istemez aldı bir telaş ve kaygı.
Niye dersek,zira ülke nüfusumuz hızla yaşlanıyor. Nüfusun tazelenme oranı % 2.10 olması gerekirken bizim ülkemizde %1.48'e düşmüş. Ülkeyi geleceğe taşıyacak genç ve dinamik nüfus tazelenmiyor. Fabrikaların çarklarını döndürecek, hayvancılığı, ziraatı geliştirecek dinamik, genç nüfus gelmiyor, geleceğimiz ne olacak?
Eskiden artan nüfusu önlemek için mahalle mahalle, köy köy gezen devlet görevlileri şimdi 30'lara varan evlenme yaşını daha aşağılara çekmek, çocuk başına anneye devlet yardımı yapmak, çok doğum yapan anneyi emekli yapmak, Cumhurbaşkanımızın yaptığı gibi yeni evlenenlere en az 3 çocuk yapmaları için tavsiyelerde bulunmak dahil birçok metodu deniyorlar.
Acaba diyorum 1960'larda başlayıp yıllarca doğum kontrol hapları ve usulleri ile nüfus artışımızı fazla görüp engellemeye çalışan devlet aklı bu günlerin geleceğini neden ön göremedi, neden bugünün geleceğini öngörüp gerekli tedbirleri almayı düşünemedi. Anlaşılıyor ki devlet aklı da ilahi bir akıl olmayıp ve insan aklıymış ve insan aklı gibi beşer şaşar bir akıl imiş.
Allah ülkemize geleceği doğru okuyan, öngörüsü yüksek devlet akılları nasip etsin.
