Cumhuriyet döneminde Avrupalıları örnek alıp medeni kabul ettirilen, onlara benzeme adına hayat tarzı ve giyinme konusunda birçok kanun, yönetmelik çıkarılmış ve uygulanmıştır.
Şapka Kanunu, Kılık Kıyafet Kanunu ve benzeri kanunlar bunlardan sadece bazılarıdır. Özellikle Şapka Kanunu ve Kılık Kıyafet Kanununun uygulanması konusunda ceberut uygulamalar sebebiyle milletimiz büyük zulümler görüp eziyetler çekmiştir.
Şapka Kanunu'na muhalefet etti, uymadı gerekçesiyle İskilipli Atıf Hoca gibi milletin gönlünde yer etmiş şahsiyetlerin ve ismi bilinmeyen nice mazlumların idam edildiğini, yıllarca hakaretlere uğrayıp hapis yattıklarını bilenlerimiz oldukça çoktur.
Gerek orta dereceli okullarda gerek üniversitelerde gerekse kamuda çalışan erkek ve hanım personelin kravat takmama, başörtü yasağına uymama sebebiyle okullardan atıldığı, memuriyetten atıldığı günleri, dönemleri toplumun büyük kesimi hâlâ hatırlamaktadır.
Şimdilerde 85’lerinde olan kıymetli bir yazar ve bürokratımız o yıllardaki hukuksuzlukları ‘Zulüm Yılları’ diye bir kitapta toplamıştı.
2000'li yıllardan sonra yasalarda olmasa da uygulamalarda başörtü yasağı kaldırıldı. Şapka Kanunu zaten uzun bir zamandır uygulanmıyor. Okullarda ve kamuda serbest kıyafet diye bir uygulama ortaya çıktı. Bu uygulama kamu personeli içinde uygulanmaya başladı. Buna göre öğrenci ve personel istediği şekilde, renkte ve biçimde kıyafetle okula gelebiliyor, iş yerinde çalışabiliyor.
Bir atasözü vardır “İnsan başıboş bırakılmaya gelmez, ya da hayat boşluk kabul etmez.” diye Aslında başörtü yasağını ortadan kaldırıp insanları rahatlatma amacıyla çıkarılan serbest kıyafet uygulaması öğrenci ve personelin büyük bir kısmı tarafından istismar edilmeye başlandı.
Okullara hippi gibi ne idüğü belirsiz kıyafet ya da mini etekli yarı çıplak kıyafetle gelen ya da saç sakal karışmış terör örgütü mensubu görünümlü kıyafetle gelen öğrenci ve memurlar uygulamayı iyice sulandırdılar.
Halbuki öğrencilerimizin de memurlarımızın da bizim kültür, inanç ve tarih değerlerimize uygun giyinmeleri hem asil bir davranış hem de toplumda takdir gören bir uygulamadır.
Sanırım Milli Eğitim Bakanlığı da istismar edilen serbest kıyafet uygulamasından memnun olmasa gerek ki. Gelecek yıl okullarda serbest kıyafet uygulamasına son verip okul forması uygulamasına geçileceğini duyurdu.
Temennimiz ve beklentimiz okul formalarının renk, ölçü ve şekillerinin toplumun inanç ve kültür değerlerine uygun tasarlanıp uygulanması, aynı şekilde erkek ve kadın memurlarımızın da ölçülü, kültür ve inanç değerlerimize uygun aynı zamanda temiz ve bakımlı insan imajı veren hizmet alanların saygı duyacağı bir kıyafet uygulamasına geçmeleridir.
Hassasiyetinden dolayı bakan Yusuf Tekin'in şahsında Milli Eğitim Bakanlığımızı yeni uygulamaları için tebrik ediyor. Hayırlı olsun diyorum.