Ahmet Taş

Haçin (Saimbeyli) de muhabbet ziyaretleri

Ahmet Taş

Saimbeyli önceki adı ile (Haçin) Adana'nın Toros Dağları üzerinde 950 metre rakımlı yeşillikler içinde şirin, küçük bir ilçesi.

Osmanlı döneminde Ermeni nüfusun çoğunlukta olduğu ilçe, Adana'nın Kozan üzerinden karayolu ile Kayseri ile bağlantısının da olduğu ilçe aslında. Adana'dan çıkan karayolu İmamoğlu, Kozan, Feke, Saimbeyli, Tufanbeyli, Sarız ve Pınarbaşı, Bünyan üzerinden Kayseri'ye ulaşır. Bu yol çok engebeli, virajlı bir yol olduğu için güzergah üzerinde ikamet eden insanlar dışında Adana Kayseri ulaşımı için kullanılan bir yol değildir.
Saimbeyli (Haçin) 1.Dünya Savaşı öncesi 17.000 haneden fazla nüfusu barındıran manastırı, Amerikan Koleji ve Kalesi, Kilisesi olan çoğunluğu Ermeni tebaanın yaşadığı büyük bir yerleşim merkezi imiş. 1.Dünya Savaşı sırasında Adana bölgesini işgal eden Fransızlardan destek alan buradaki Ermeni yöneticiler şehirde yaşayan Müslüman nüfusa büyük zulüm ve işkenceler yapmışlar. Kuvayi Milliye komutanı Osman Tufan Bey'in mücadelesi sonrası şehri terk edip Çukurova İskenderun üzerinden Lübnan ve Suriye'ye kaçmak durumunda kalmışlar.

Bugün kale kiliseden yıkık bir kale ve kilise manastır (Yıkıntı halinde) o dönemin izlerini taşıyan eserler olarak ortada bulunuyor. Obruk Suyu (Deresi), Kirkor (Suyu) Deresi şehre serinlik veren bağ ve bahçelerin sulandığı iki güzel dere olarak şehre güzellikler katıyor.

Bugün şehir nüfusunun tamamı Müslüman Türklerden oluşuyor. Bağcılık (Üzüm, kiraz), bahçecilik, hayvancılık, çiftçilik (Buğday, nohut) ilçe ve köylerin başlıca geçim kaynağıdır.

Geçim şartlarının zorluklarla dolu olduğu Adana'nın bu güzel ilçesi Türkiye piyasasına toplumuna güzel hizmetler sunan örnek insanlar da yetiştirmiştir. Bunlardan ikisi Saygılı ailesinden Eflatun Saygılı ve kardeşi Ramazan Saygılıdır. Eflatun Saygılı emekli hava astsubayı ve sanayici, Ramazan Saygılı Kızılay Genel Sekreteri ve sanayici olarak tanınıyor Türkiye toplumunda.

Ağustos ayının başında eşimin de dayısı olan Eflatun Saygılı Bey'den bir davet aldım. Davette Saimbeyli'de baba ocağı sayılan Sultansuyu bölgesindeki bahçede geleneksel olarak yapılan aile toplantısına katılmam isteniyordu. Ben de memnuniyetle kabul edip katılacağımı bildirdim.

Sanırım 16 Ağustos günü akşam vaktiydi 35 kişi civarında olan davetliler arasında akraba ve dostların yanında ilçe Kaymakamı ve Belediye Başkanı ile bazı bürokratlar da vardı.

İkram edilen yemeğin ardından ev sahibi olan Eflatun Saygılı Bey, Haçlı Seferleri sebepleri ve Anadolu'da, Ortadoğu'da bu seferler sırasında yapılan zulüm, soykırım ve Selçukluların bunlara karşı mücadelesi konusunda güzel bir sunumda bulundu. Akabinde konuyla ilgili birkaç soruya da izahatlar getirdi.

Torosların üzerinde 950 metre rakımlı yayla ortamında yöneticilerin, bürokratların, dostların, aile fertlerinin davetli olarak katıldığı muhabbet ortamındaki toplantıda güzel ve faydalı bir sunum oldu Eflatun Bey’in sunumu.

Ertesi gün de Eflatun Bey onunla birlikte gelen yazar Mustafa Çevik ve Dr. Hakan Bulut beylerle güzel muhabbetlerimiz oldu. Davete icabet edip Saimbeyli'ye gitmekten memnun kaldım doğrusu.

Daha sonraki günlerde Saimbeyli'de 3 gün daha misafir kaldım. Şehir merkezinde ve bahçelerde bazen kahvaltı bazen yemek davetlerinde ulaşabildiğimiz akraba ve dost ziyaretlerinde bulundum. Kayseri'nin yaz sıcağındaki yoğun ortamından bir müddet de olsa uzak kalmak rahatlamaya da sebep oluyor gibi geldi bana.

Saimbeyli'de tarihi değerler olan kalenin bakımsız ve ilgisiz hali, manastırın bakımsız ve ilgisiz kalışı aynı zamanda doğa turizmi ve rafting imkanları da olan bu bölge için birer kayıp olarak düşünülmeli ve adananın şehrin ilgili kurumlarınca ve yetkililerince dikkate alınmalı diye düşünüyorum.

5 gün süren Saimbeyli ziyaretinden sonra 1450 rakımdaki Tufanbeyli ilçesine geçtim. İki günde orada dost ve akraba ziyaretlerinde bulundum. Tufanbeyli tarım ve hayvancılığın öne çıktığı yayla ikliminin hâkim olduğu ekonomi ve ulaşım olarak Adana'dan daha çok Kayseri'ye yakın bir ilçemiz. Kışlar sert geçse de yazın serin ve Adana sıcağından bunalan insanların rahat nefes aldığı memleket köşelerinden birisidir.

8 gün kadar süren Torosların incisi Saimbeyli ve Tufanbeyli seyahatlerim esnasında birçok dost ve akrabayı görme, ziyaret etme, muhabbet edip halleşme imkanım oldu. Özellikle Eflatun Bey’in daveti, ikramları ve sunumu akraba ve dostlarla buluşma ve muhabbet Saimbeyli ve Tufanbeyli'de yaptığım dost ziyaretleri son yılların en sıcak yazının yaşandığı günlerde benim de dostlarımız içinde şifa oldu inşallah.

Haçin (Saimbeyli) de muhabbet ziyaretleri

Yazarın Diğer Yazıları