OSB'DE SULAR DURULMUYOR

Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nde yaşanan gelişmeler yeni bir boyut kazandı. Görevden el çektirilen Tahir Nursaçan ve OSB'ne Sahip Çık Platformu Sözcüsü Bekir Oktay Kiracıoğlu aynı anda basın toplantısı düzenleyip, suçlamalarda bulundular.

OSB'DE SULAR DURULMUYOR

Kayseri OSB’ne Sahip Çık Platformu adına Bekir Oktay Kiracıoğlu ile platform üyeleri, OSB Yönetim kurulu Başkanı Tahir Nursaçan ve ekibinin görevden alınma süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu. Bekir Oktay Kiracıoğlu, “Tahir Nursaçan OSB paralarını babasının parası gibi harcadı, o zaman babasından alıp parayı geri ödeyecek” dedi.

 

Kayseri OSB’ne Sahip Çık Platformu adına açıklama yapan Bekir Oktay Kiracıoğlu aynı saatlerde, OSB Yönetim Kurulu’nun 3 aylığına geçici olarak görevden uzaklaştırılan Eski Başkanı Tahir Nursaçan’ın da basın toplantısı yaptığını manidar olarak ifade ederek, “Bakanlık tarafından görevden uzaklaştırılan yönetim de bizimle aynı saatlerde bir basın toplantısı düzenliyor, bu manidar bir girişimdir” dedi.

“Zaman kazanmak için EKAB’ları kapattılar”

OSB Yönetiminin görevden uzaklaştırma işlemini yavaşlattığını iddia eden Bekir Oktay Kiracıoğlu, “Bakanlığın 32/5 numaralı kararla OSB yönetiminin görevden alınması ve bununla ilgili yerine yedek yönetimin geçmesi ile ilgili bir tebliği cuma günü saat 16.00’da EKAB üzerinden bilgilendirilmesi yapıldı. Ancak OSB yönetimi bu EKAB noktasında kurnazlık yaparak, EKAB’ları kapattılar ve tebliğlerin kendilerine ulaşmadığını bildirerek 3 günlük süre kazanmak istediler. Bu sürede de kendilerine göre stratejik planlar düzenlediler” diye konuştu.

 

 

Görevden alınma süreci hakkında da bilgi veren Kiracıoğlu, Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları suç duyurusu ile ilgili şunları söyledi:

“Karşı tarafın, görevden uzaklaştırma sebebi olarak siyasi bir oluşum olduğunu söyleyeceklerini biliyoruz. Bazı bilgi kirlilikleri dolaşıyor. Bunları şöyle izah edeyim. Ağır cezada açılan bir kamu davası var. Birincisi kendi makam odası olarak kullandığı Osmanlı Odası ve yapılan meskenlerle ilgili kamu davaları mevcut. Ben ve ekibim adına bu davaların üzerine ilk olarak 28.10.2020 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na Kayseri OSB yönetime hakkında 6 maddelik suç duyurusunda bulunduk. Bunların başlıkları şöyle: OSB kurumsal kimliği altında kurulan şirketler vardı, bu şirketlere para aktarımı yapılıyordu, bununla ilgili usulsüzlükleri içeren bir madde. Dubai Projesi’nde yapılan usulsüzlükler. Yönetim kurulu üyelerine verilen arsalar, bakanlık onayı olmadan yapılan bağışlar ve güneş enerji santralinde ihale için alınan yetkinin ihalesiz olarak kullanılması konularıdır. 01.07.2021 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan teftiş talebinde bulunduk. Bunun sebebi de OSB mülklerinin vakfa devredilmek istenilmesiydi. Çünkü bu TIR parkı dediğimiz bir alan ile OSB’nin içinde bulunan bir banka ve okulun mülkiyetinin vakıflara devredilmesini önlemek istedik. Bunda da başarılı olduk. Biz sanayicimizin mülklerine sahip çıktığımız için mutluyuz.”

“Görevden uzaklaştırılması siyasi değil Dubai”

Kiracıoğlu, Tahir Nursaçan’ın, eski başkan Ahmet Hasyüncü nedeniyle OSB’den uzaklaştırıldığını iddia edeceğini söyleyeceklerini esas olarak Dubai projesi nedeniyle OSB’ye 15 milyon doların mal olması nedeniyle görevden alındığını belirtti.

 

Kiracıoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Hasyüncü’nün açtığı hakaret davası ağır ceza davasının içerisine gitmiş. Daha sonra da bunların Savcı tarafından ayrıştırma kararı alınmış. Benim açtığım dava ile de fiili bir irtikâp bulunduğu gerekçesiyle birleştirildi. Esas görevden alınma sebebi Dubai’den kaynaklanıyor. Nursaçan’ın 15 gün önce gelen yazıları sanayiciden sakladığını, Ticaret Bakanlığı’nın Dubai’deki teşvik kapsamından Kayseri OSB’nin çıkartılması ve bunun akabininde 2022 yılı itibariyle tüm teşviklerden muaf olma konusunda bir yazı geldi. Tabi ki bu yazı Sanayi Bakanlığı’na da geldi. O yüzden görevden alınma sebebi Dubai’nin daha kötüye gitmesi nedenindendir. Sayın Başkan müfettiş raporlarında temiz olduğunu söylüyor ama müfettiş de Ticaret Bakanlığı’ndan teftiş istemimiz gerekir diyor. Ticaret Bakanlığı bu yazıların cevabını zaten Sanayi Bakanlığı’na gönderiyor. Esas alınma sebebi Dubai’de teşvik kapsamları dışında kalması ve OSB’ye mal olacak 15 milyon dolar civarındaki bir rakam. Şimdi bu siyasi karar diyecekler ama öyle bir şey yok. 2019 yılından bu yana soruşturulan dosyalar var. 2020’de benim verdiğim ve akabininde açılan dosyalar var. Eğer siyasi olsaydı bu bir yıl sonra neden gündeme getirilsin. Aynı anda yapılırdı. Burada bir siyasi niyet olsaydı 2020’de verilen dosyalardan sonra hemen görevden alınabilirlerdi. Biz bakanlığa görevden uzaklaştırılması noktasında çok dilekçe verdik, ama muhterem Hoca’nın hatırına 1,5 yıl boyunca bunu beklettiler. Ama artık oluşan olaylar Hoca’nın hatırını da geçince artık Bakanlık dayanamadı ve görevden uzaklaştırma gerçekleşti. Kanuna göre 32/5 alınan yönetiminin 3 ay geçici uzaklaştırması var. Aslında bizim görüşümüz kalıcı olarak görevden uzaklaştırılması ama Bakanlığın şu an için böyle bir yetkisi yok, 3 aya ek olarak bir 3 ay daha uzatma yetkisi var. Meclis’te OSB’ler ile ilgili bir yasa tasarısı var, sanıyoruz ki tamamen görevden uzaklaştırmak için Bakanlık bu tasarının onaylanmasını bekliyor. Bakanlık soruşturma dosyası için  savcılığa yazı yazmak zorunda v e sormak zorunda şu şu kişilerin hakkında soruşturma var mı diye? OSB Yönetim Kurulu Üyesi Levent Somtaş görevden alınmadı, neden alınmadı? Çünkü hakkında soruşturma açılmamış. Dedikleri gibi Hasyüncü yüzünden ya da siyasi nedenlerden olsa Bakan Somtaş’ı da görevden alamaz mıydı? Alırdı. Burada kesinlikle bir siyası olay yok. Bu söylemler de bizim grubumuzu çok rahatsız ettiğini söylemek isterim.”  

OSB’den siyasiler çıksın

Siyaset OSB’ye karışmamalı diyen Kiracıoğlu, “Siyaseti biz değil karşı taraf yapıyor. Siyasetle bir yerlerde kalmaya çalıştıklarını görüyoruz. Siyasiler ellerini OSB’den çekmedikçe biz gündemden OSB’yi düşüremeyeceğiz. Biz hangi siyasi parti olursa olsun, OSB’den siyasetin çıkarılmasını gerektiğini düşünüyoruz. Karışmasınlar. Biz siyasetle suçlanırken esas siyasetle uğraşanlar yaptıklarının bedelini ödüyorlar” diye konuştu.

“Babasından alıp parayı geri ödeyecek”

12 Kasım’da yapılacak Genel Kurul’da neden seçim istemediklerine de değinen Kiracıoğlu, şunları söyledi.

“Biz 9 günde Bakanlığa, sanayicimiz için önlem alınması için 386 kişinin imzası ve kimlik fotokopilerinin olduğu bir dosya hazırladık. Sanayicinin bu kadar tepkili olduğu bir yerde, hala koltuğa bu kadar yapışmanın nedenini anlayamadık. Bizim bildiklerimiz, bilmediklerimizin yarısı kadar diye düşünüyoruz. Daha içeride neler oldu bilemiyoruz. Bizim derdimiz hiçbir zaman koltuk olmadı. Eğer olsaydı 12 Kasım’da yapılacak Genel Kurul’da seçim isterdik. Ama biz ibra konusunun seçimin arkasında kalmasını istemediğimiz için seçim istemedik. Normalde 220 imzayla Genel Kurul’a seçim maddesi ekletebiliyoruz. Ama eğer seçim olursa OSB’de harcanan paraların yeniden yerine konulması mümkün olmazdı. Eski yönetim ibra olarak dertten kurtulmanın yolunu güdüyor. Biz de diyoruz ki tamam sizi ibra edelim ama orada yazan OSB’nin tespit ettiği bir sürü rakam var, kendi şahsi PR’ları için harcanan paralar var. O paraları ödemeyi kabul ettikleri hatta Dubai’de oluşan ve oluşacak olan zararları şahsi kefaretlerini verdikleri zaman ibra etmeye hazırız. Bu rakamlar da 20 milyon civarında rakamlar. Bu para bizim sanayicimizin. Bana diyorlar ki “Bu çok para”. Ben de dedim ki “Babasının parası gibi harcıyorsa,  babasından alıp parayı geri ödeyecek” dedim.

 

“1 milyon 250 bine sadece bir televizyon aldı”

 

 Kiracıoğlu, Nursaçan’ın sanayicinin 40 yıldır biriken paraları harcadığını öne sürerek, “Orada iki yıldır boş yatan bir fuar var 250 milyon değerinde. Yine bir idare bine var içinde insanların kaybolduğu, 180 kişinin çalıştığı 3 bin metrekareden oluşan, sadece kendi şahsi PR’nın olduğu, yine kendi şahsi makam odasına 1 milyon 250 bine sadece bir televizyon alan bin başkanın sanayicimizi temsil ettiğini düşünmüyoruz. Çünkü sanayicimiz böyle bir televizyonu izlemeyi gerek görmüyor. Bizler çok kolay para kazanan bir topluluk değiliz. Biz bir liman ya da İstanbul gibi bir şehir değiliz. 40 yıllık biriken paranın buralara harcamasından sanayicimiz şikayetçi” dedi.  

 

Kiracıoğlu, OSB’de  bir çok usulsüz uygulama yapıldığına da dikkat çekerek, “Bu yönetim sanayiciye baskı kuruyordu. Bu baskılar Sanayi Bakanlığı’nda şikâyetle son buldu. Sanayiciyi sürekli sindirebileceklerinden bunu tahmin edemediler. Özellikle kaçak yapı konularında. Birde sanayicilere verilen arsa konusu var. Bunlar kurayla yapılır hale geldi. Oysaki arsalar projeye göre verilir. Bu kurada 840 TL’ye peyin olarak bir arsa satışı yaptılar ve dediler ki vade isterseniz aylık yüzde 1.6 vaade farkı uygulayacağız dediler. Bundan 6 ay önce yönetim kuruluna 430 TL’den arsa verdiniz, biz katıldıktan sonra 540 liraya çıkarttınız dedik. O dönemdeki dönemin başkanı biz herkese duyurduk ama kimse müracaat etmedi dedi. 2 arsa için 28 sanayicimiz müracaat etmiş, bu arsaları sen yönetim kurulu üyelerine 18 ay vadeyle fark almadan vereceksin.  5 ay sonra da çıkıp utanmadan kurayla arsa vereceksin. Bu arsa yüzünden OSB’nin zararı 22 milyondur. Bu para yönetim kurulunun cebine konulmuştur. Benim paramı yiyeceksen siyasilerle kötü olacaksın. Ama senin amacın bir yerlere zıplamaksa bunu sanayicinin parasıyla yapamazsın” ifadelerinde bulundu.

>> Dilek BAYRAM

 

 

“Burası kimsenin babasının malı değil”

 

 

Görevden uzaklaştırılan Kayseri OSB Başkanı Tahir Nursaçan ve geçici olarak yönetime atanan Murat Yibur arasında devir teslim töreni gerçekleşti. Kendi yönetimine muhalif ‘OSB’ne sahip Çık Platformu’ ile aynı saatlerde bir basın toplantısı düzenleyen Nursaçan, “Bu memlekete darbe yakışmıyor, bu şehre kimse kara leke sürmesin” dedi.

 

 

Görevden uzaklaştırılan Kayseri OSB Başkanı Tahir Nursaçan, Kayseri OSB Ahi Evran Konferans Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında, yaşanılan gelişmeleri değerlendirdi. Kayseri OSB sanayicisinin demokrasi mücadelesinde kara lekeli bir gün olduğunu kaydeden Nursaçan, “Bugün Tahir Nursaçan ve dava arkadaşları için değil, Kayseri OSB Sanayicisi için demokrasi mücadelesinde kara lekeli bir gündür. Hepiniz ve tüm Kayseri biliyor ki Kayseri OSB, elini değil tüm yüreğini taşın altına koyan ben ve aziz dava arkadaşlarım sayesinde 2015 yılında sandıkla tanıştı. Atanarak yönetilen değil; seçerek yöneten sanayici vasfına gelindi. Ancak ne üzücüdür ki aradan geçen 6 yıl bile hazımsız bazı kesimlerin vizyonuna hiçbir katkı sağlayamadı. Bugün aynı mücadeleyi vermek yine bizlere kaldı. Bildiğiniz üzere cuma günü akşam saatlerinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın bizimle ilgili geçici olarak görevden uzaklaştırma yönünde bir tasarrufta bulunduğuna ilişkin bilgiler çarpıtılarak sosyal medyada paylaşılmaya başlandı. Bu haberlerin kaynağı olan kişiler Sayın Bakan’ın oluru ile gelen yazıyı nasıl oluyorsa bizlere tebliğinden önce biliyor olmalarına rağmen kamuoyuna gerçeğe aykırı bir şekilde empoze ettiler. Bizim ülkemiz devlet kültürü olan bir ülkedir. Böylesine önemli kararlarla ilgili bildirimler sosyal medya üzerinden yapılmaz diye düşünmüştük. Ancak sizlerin de bildiği gibi yapıldı. Yapılan uygulama bizden önce birilerine servis edildi ve o birileri de sosyal medya aracılığı ile bu haberi gerçeğe aykırı bir şekilde yaydı. Keşke bu tasarrufu haber sitelerinden ya da sosyal medya hesaplarından değil, bizzat Bakanlığımızdan öğrenseydik. Sadece bu bile, bize karşı yapılanların ne denli garipliklerle dolu olduğunun göstergesidir. Sözlerimin başında net bir şekilde ifade ediyorum ki, hakkımızda açılan davalar hukuk sistemimize, geçici süre ile görevden alma kararı ise idare sistemimize gölge düşürmüştür” ifadelerini kullandı.

 

Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nin Türkiye’nin ilk 3 OSB’si arasında olduğunu dile getiren Tahir Nursaçan, “2015 yılında sanayicilerimizin teveccühü ile Kayseri Organize Sanayi Bölgesi yönetimine geldik. Seçildiğimiz ilk gün “OSB’yi sahiplenmeyeceğiz, OSB’nin sahiplerine hizmet edeceğiz” dedik. Bu anlayışla kolları sıvadık ve Allah şahittir çok çalıştık. Söylemekten gurur duyuyorum ki, hangi kriteri ele alırsanız alın, hangi parametrelerle bir sıralama yaparsanız yapın, ortaya çıkacak tüm sıralamalarda Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Türkiye’nin ilk 3 OSB’si arasındadır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ülkemizin nereden nereye geldiğini anlatırken “Bunlar yan gelip yatmakla olmuyor, çalışmakla oluyor” ifadesini kullanmıştı. Bizler de Allah’a şükür yan gelip yatmadık. Şehrimiz, ülkemiz ve milletimiz için gayret gösterdik. Bizim çalışmak ve üretmekten başka hiçbir suçumuz olmadığı halde “Küçük olsun bizim olsun” anlayışındaki bir takım şer güçlerin saldırılarıyla karşılaştık. İftira ve yalanlarla bir algı operasyonu başlattılar. Bir yerlerden düğmeye basıldı ve sistemli bir kumpanyanın oyunlarını izler hale geldik. Yargıya kadar uzanan kirli eller hak etmediğimiz bir tablo ortaya koydular” diye konuştu.

 

“Takipsizlik kararı veren savcının tayini çıktı”

Nursaçan, “Hiçbir kurum ya da kuruluşun karşılaşmadığı kadar müfettiş denetimi ile karşılaştık. Aylarca incelemeye tabi tutulduk. Hakkımızda 40’dan fazla suçlama yapıldı ve suçlamalarla ilgili müfettişler didik didik inceledi. Suçlamaların hepsinin iftira olduğu ortaya çıktı. Başlangıçta savcılık sadece iki hususla ilgili iddianame düzenleyip dava açtı ve diğer tüm hususlarla ilgili takipsizlik kararı verdi. Ancak birileri için bu yetersizdi. Amaç ağır cezalık bir dosya oluşturmaktı. Hukuken itiraz etme hak ve hüviyetleri olmayanlar tarafından savcının kararına itiraz ettirildi. Hukuk sisteminde belki bin dosyada gerçekleşen bir ihtimal gerçekleşerek, Kayseri Sulh Ceza Hâkimliği tarafından takipsizlik kararı kaldırıldı. Burada da Manidar bir zamanlama yaşandı. 3 ay boyunca itiraz değerlendirmede beklerken, dosyada takipsizlik kararı veren Cumhuriyet Savcısının, istemediği bir yere tayin edilmesi beklenildi ve bu tayinden sonra, takipsizlik kararı kaldırıldı. Nitekim sonrasında dosyada görevlendirilen Savcı tarafından ivedilikle ve hiçbir detay içermeyen bir İddianame düzenlendi. Güzel ülkeme, güzel şehrime yakışmadı; ama başarıldı. Yapılanlar Kayseri Adliyesi’ni yaralamıştır. Bu şehri yaralamaya hiç kimsenin hakkı da yoktur haddi de. Kayseri sanayicisinin iradesi hiçe sayılarak, seçimleri kaybedenlerin siyasi gücü de yanlarına alarak gerçekleştirdikleri masa başı oyunları şimdilik galip geldi. Burada şu hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Sanayi Teknoloji Bakanlığı tarafından 18 Ekim 2021 tarihli tebliğ ile Yönetim Kurulu üyeleri ve Denetim Kurulundan 1 üye ile 2 adet Bölge Müdürlüğü personeli hakkında 3 aylık geçici süreliğine görevden uzaklaştırıldığı bildirimi yapıldı. Haksız, hukuksuz, hakkaniyetsiz bu işleme karşı tarafımızca hukuki süreç başlatılacak ve her zaman yaptığımız gibi yasalar önünde hakkımız aranacaktır. Ancak gelinen noktada talimat doğrultusunda dün itibariyle yedek listemizden teşekkül edilen yeni Yönetim ve Denetim kurulumuza bayrağı geçici süreliğine devrettik. Layıkıyla bayrağı taşıyacaklarından da hiçbir şüphemiz yoktur. Bilgi kirliklerini düzeltmek adına söylüyorum, görevden geçici süreyle uzaklaştırılmamıza neden olan konu zorlama iddianame ile ağır ceza mahkemesinde açılan dava değildir. Görevden geçici uzaklaştırılmamıza dayanak olan soruşturmalar çok komik, kasıtlı ve manidardır” şeklinde konuştu.

 

Yapılan incelemede herhangi bir suç unsurunun tespit edilemediğini ve birkaç yönetsel tenkit dışında bir eleştiri dahi yapılmadığını kaydeden Nursaçan, “Görevden geçici uzaklaştırma işlemine gerekçe yapılan Savcılık soruşturmasına konu olaylar ve hatta daha fazlası, Bakanlığınızca yapılan denetimle incelenmiş ve neticesinde düzenlenen İnceleme raporunda, herhangi bir suç unsuru tespit edilememiş, birkaç yönetsel tenkit dışında bir eleştiri dahi yapılmamıştır. Başsavcılık tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bütün bilgi ve belgeler toplanmış durumdadır. Bu aşamada görevden geçici olarak uzaklaştırılan ilgililerin delil karartma veya saklama ya da soruşturmanın sağlıklı yürütülmesini engelleme gibi bir faaliyet yürütmelerine zaten olanak bulunmamakta olup, bu son soruşturmada tesis edilen işleme gerekçe olabilecek nitelikte değildir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından alınan karar Kayseri sanayisine, üretimine, sanayicimizin iradesine, ülke ve millet için çalışma şevkine vurulmuş bir darbedir. Bu haksızlığa rağmen devletimize ve hukuk sistemine karşı boynumuz kıldan incedir. Çünkü bizim güvenebileceğimiz ne devlet dışı güçler ne de kendisini milletin üstünde gören otoriteler var” dedi.

 

“Vicdanımız pak, yüzümüz ak”

Güçlerini sadece sanayicilerden aldıklarını dile getiren Tahir Nursaçan, “Biz gücümüzü sadece ve sadece sanayicilerimizden aldık. Hakkımızda yapılan suçlamaların asılsız olduğu yargılama sonrası görülecektir. Bu kararlar bizim için bir son değil başlangıç olacaktır. Şer odaklarına ve onlara prim verenlere hakkımız helal değildir. Şehrimiz, ülkemiz, milletimiz ve sanayicimiz için boynumuz helaldir. Zorlama ile açılan davadan ben ve dava arkadaşlarımın aleyhine hiçbir şey çıkmaz. Çünkü isnat edilen suçlar bizlere ve Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’ne bulaşmaz. Vicdanımız pak, yüzümüz aktır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün yaptığı açıklamalar sırasında şu sözü kullandı: “Bürokrasiyi özellikle seçilmiş hükümete karşı çıkmaya davet etmek vesayet çağrısından başka bir şey değildir.” Bürokrasinin seçilmiş OSB yönetimine yönelik aldığı karar da vesayetin ta kendisidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu gelişmelerden haberdar olmadığına inanıyoruz. Haberdar olduğunda kararı alanlara ve aldıranlara gereken tavrı göstereceğine de eminiz” diye konuştu.

 

“Bu şehre kimse kara leke sürmesin” diye çağrıda bulunan Nursaçan, “Bugün hep birlikte yeni bir başlangıcı hep birlikte başlattık. Bu memlekette dedikodu yapanlara gerekli mesajı verin. Bu memlekete dedikodu yakışmıyor. Bu memlekete fitne yakışmıyor. Bu memlekete darbe yakışmıyor. Bu şehre kimse kara leke sürmesin. Kimsenin babasının malı değil. Herkes seçme ve seçilme hakkına saygı duymalıdır. Ne yazık ki bizden önce 12 yıl seçimsiz, sandıksız bir organize sanayi bölgesi yönetildi. Bizim zamanımızda herkes şeffaf, demokratik şekilde sandıkla buluştu. Sandık dışı güçlere cevabı verecek ancak 1 kişi var. Milletimiz ve sanayicimiz onun hesabını sorar. Onun dersini onlar verir. Biz sandıktan başka bir yol tanımıyoruz. Milletimizin iradesinden başka bir yol tanımıyoruz. Kimse de kendisini millet iradesinin üzerinde görmesin. Elbette sanayicimiz günü, vakti ve saati geldiğinde hak edenlere hak ettiği cevabı verecektir” ifadelerini kullandı.

 

“Allah var, gam yok”

Nursaçan’ın konuşmasının ardından söz alan yeni yönetimin başkanı Murat Yibur da, “Bizler de geçici süreyle emaneti daha öncede olduğu gibi gerçek sahipleri olan sanayicilerimiz nezdindeki başkanımıza olduğu gibi tertemiz şekliyle tekrar iade etmenin sabırsızlığı içerisinde gün sayıyoruz. Burası asla birilerinin değil sadece sanayiciye ait olan bir yerdir. Sanayici en doğru kararı en doğru şekilde zamanı geldiğinde mutlaka gösterecektir. Çünkü Allah varsa gam yoktur” şeklinde konuştu.