Mimar Sinan Eğri Minare'yi böyle düzeltti: Dahiyane çözümü şaşkınlık yarattı!
Aslen Kayseri Ağırnas doğumlu Mimar Sinan'ın Eğri Minare hikayesi yeniden gündem oldu. Eğri minarenin ardındaki deha, sorunu böyle çözdü. Detaylar haberimizde…
Mimar Sinan’ın eğri minare sırrı yarım asır sonra yeniden gündem oldu. Dehanın ustalık dokunuşu mimari zekası kadar insan psikolojisini yönetme becerisini de ortaya koydu.
Yazar Muammer Yılmaz’ın aktardığı Mimar Sinan’ın Eğri Minaresi efsanesi yeniden ilgi odağı oldu. Yılmaz’ın kalemine göre Mimar Sinan Eğri Minare Efsanesi aşağıdaki gibidir,
‘Sinan, kan-ter içinde Süleymaniye Camii’ni tamamlamaya uğraşıyor. Anadolu’dan malını satmaya gelmiş bir köylü vatandaş da yörede dolaşıyor. Hafiften kafayı çekmiş, yalpalayarak yürüyor. Bu arada cami inşaatına da merak sarıyor. Saatlerce bakıyor, bakıyor. Sonra araya sora Mimar Sinan’ı buluyor. Ona minareler den birini gösteriyor.
- Usta yahu… Bu minare eğri…
Sinan sıcakta o kadar bunalmış ki ağzından soluyor. Adamı gölgeye oturtuyor ve bir de kahve ısmarlıyor. Sonra kalfaları çağırıyor.
- Bakın, şu minare eğriymiş. Bu Mehmet Bey kardeşimiz fark etti. Bir halat bağlayıp çekelim de düzelsin.
Kalfalar “Ustanın bir bildiği vardır.” deyip halatı bağlıyorlar, başlıyorlar çekmeye. Sinan da Mehmet’e soruyor durmadan: “Tamam mı?” Sonunda “Tamam.” diyor Mehmet, “Şimdi düzeldi.” “Sağ olasın.” diyor Sinan. Mehmet’in sırtını sıvazlıyor.
Kalfalar Sinan’ın yanına koşuyor.
- Usta sen delirdin mi? Minarenin eğri olduğunu dünyanın en büyük mimarı bilmez de bu sarhoş köylü mü bilir? Hadi bildi, halat bağlayıp çekmekle minare mi düzelir?
Mimar Sinan gülüyor.
- Çocuklar, siz bizim milleti bilmezsiniz. Biz eğer adamı ikna etmeden başımızdan kovsaydık gider bir yerde bu minarenin eğri olduğunu söylerdi. Bizim millet de kırk yıllık mimarına değil bu sarhoşa inanırdı. Adımız Eğri Minareci Sinan’a çıkardı…
Aslında Sinan, gözlerdeki eğriliği düzeltmişti.’