Milyonlar kandırıldı: Kayseri'de markalardan toplu özür!
Kayseri'de art arda yayınlanan ''özür'' duyuruları gündem oldu. Peki kim, neden özür diliyor? Ayrıntılar Kayseri Anadolu Haber'de...
Son günlerde sosyal medya ‘‘özür’' açıklamalarıyla doldu. İlk bakışta veri sızıntısı, üretim hatası ya da skandal duyurusu gibi görünen paylaşımlar, birkaç saniye içinde bambaşka bir anlam kazanıyor. Metnin devamı okunduğunda ne kriz var ne pişmanlık… Sadece reklam.
Dünya genelinde Mock Apology (sahte özür) olarak bilinen bu yöntem, Kayseri’deki markalar tarafından da kullanılmaya başlandı. Firmalar kriz diliyle dikkat çekip, metnin sonunda hizmet kalitesini öven ters köşe bir mesaj veriyor. Amaç; resmi kriz açıklaması estetiği kullanarak ‘‘çok iyiyiz, kusura bakmayın’‘ demek.
Kentte bu trendi uygulayan markalar arasında Meysu Outlet ve Yeşim Gelinlik gibi firmalar öne çıktı. Paylaşımlarında alışveriş deneyimini ‘‘fazla kolaylaştırdıkları’‘ için özür dilediklerini ifade ettiler. Gerçekte herhangi bir sorun ya da şikayet yok; sadece ürünü öven, mizahi ve imalı bir dil kullanılıyor.
Yeni akımın dili genellikle benzer başlıklarla başlıyor: ‘‘Özür Dileriz…’‘. Kullanıcı metni açtığında ise şu mesajla karşılaşıyor: ‘‘Hizmetimiz beklentilerin üzerinde, kusura bakmayın.’‘ Bu yapı, önce panik hissi yaratıp ardından markanın kendini övdüğü alçakgönüllü bir övünme stratejisi barındırıyor.
Uzmanlara göre bu stratejinin kısa vadede dikkati topladığı doğru, ancak uzun vadede risk büyük. ‘‘Yalancı çoban etkisi’‘ olarak bilinen olası sonuç, gerçek bir kriz yaşandığında kullanıcıların bu tür duyuruları ciddiye almamasına yol açabilir. Türkiye gibi gündemi yoğun ve gerçek kriz haberlerinin sık dolaştığı bir pazarda bu dilin güven aşındırma ihtimali daha yüksek görülüyor.
Buna rağmen akım hızla yayılıyor. Negatif başlıkların dikkat çekmesi, reklam gibi görünmemesi, genç kitleye ‘‘samimi’‘ gelmesi ve viral olma potansiyeli firmaları cezbediyor. Ancak trendin yoğunlaşmasıyla birlikte kullanıcıların ‘‘yine mi aynı şey’‘ diyerek tepki vermeye başlaması ve formatın kısa sürede itici hale gelmesi muhtemel.
Kayseri’deki markaların bu stratejiyi sürdürüp sürdürmeyeceği belirsiz. Ancak iletişim uzmanları, reklamla kriz dili arasındaki çizginin dikkatle korunması gerektiğini vurguluyor. Aksi halde ‘‘özür dilerken güven kaybetmek’‘ kaçınılmaz olabilir.
