- Haberler
- Güncel
- Kraliçe İzabella'nın kayıp darphanesi Kayseri'de mi? Bu mağaranın gizemi hâlâ çözülemedi
Kraliçe İzabella'nın kayıp darphanesi Kayseri'de mi? Bu mağaranın gizemi hâlâ çözülemedi
Kayseri'nin Yahyalı ilçesindeki Zebil Mağarası, efsaneleriyle gündemde. Rivayete göre burası Kraliçe İzabella'nın altın darphanesiydi. Patlamayla dolan sular, altın beşik ve dipsiz göl söylentileri hâlâ araştırılıyor. Gerçek ne? Detaylar Kayseri Anadolu Haber'de…
Kayseri’nin doğa harikalarından biri olan Yahyalı ilçesi, Kapuzbaşı Şelaleleri’nin yanı sıra henüz pek az kişinin bildiği gizemli bir yere daha ev sahipliği yapıyor: Zebil Mağarası. Yerli halk arasında anlatılan hikâyeler ve doğanın eşsiz dokusu, bu mağarayı adeta gizem perdesiyle kaplıyor.
Altın darphaneden şelaleye dönüşen sırlar
Yöre halkının anlattığına göre Zebil Mağarası, bir zamanlar altın para basılan bir darphaneymiş. Rivayete göre, darphanede yaşanan büyük bir patlamanın ardından yerin derinliklerinden sular fışkırmaya başlamış. O gün bugündür bu sular, mağaranın dışına taşarak şelaleye dönüşmüş. Bugün bile o suyun, efsanedeki ‘patlamanın izlerini’ taşıdığına inanılıyor.
Dipsiz göl ve altından beşik efsanesi
Mağaranın iç kısımlarına kadar ulaşan kimse yok. Çünkü, anlatılanlara göre içeride dipsiz bir göl bulunuyor. Bu gölün tam ortasında altından bir beşik olduğu söyleniyor. Ancak beşiğe ulaşmak isteyenlerin hiçbiri geri dönememiş. Efsaneye göre, gölün derinliklerinde saklanan oklar, yaklaşmaya çalışanlara saplanarak onları engelliyormuş.
Suyun getirdiği altınlar
Bölge halkı, eski dönemlerde mağaradan gelen suyun artmasıyla birlikte, suya elek atarak altın topladıklarını anlatıyor. Hatta bazı yaşlılar, şelalenin döküldüğü noktada eski yabancı paraların bulunduğunu gençliklerinde gördüklerini söylüyor. Bu söylentiler, yıllar geçmesine rağmen define meraklılarını bölgeye çekmeye devam ediyor.
Coğrafi güzellik ve zorlu yolculuk
Zebil Mağarası, Yahyalı ile Çamlıca arasında, dar bir kanyon vadisinde yer alıyor. Bölgenin kayaç yapısı oldukça farklı; bu da mağaraya mistik bir görünüm kazandırıyor. Yaklaşık 200 metre kadar ilerleyen mağara, bir noktadan sonra insanın sığamayacağı kadar daralıyor ve içerideki oksijen seviyesi düşüyor. Bu yüzden mağaranın sonuna kimse ulaşamamış.
Kraliçe İzabella ve Zebil’in unutulmayan hikayesi
Bazı kaynaklara göre mağara, Kraliçe İzabella döneminde bir darphane merkezi olarak kullanılmış. Zamanla doğa, bu tarihi yapıyı yutmuş ve bugünkü halini almış. Yöre gençleri, ‘Zebil hâlâ sırrını koruyor’ diyerek, mağarayı gizemli bir miras olarak görüyor.
Definecilerin hedefinde
Yıllar içinde bölgenin ‘altın hikâyeleri’, define avcılarını da cezbetmiş. Ancak yetkililer, hem doğanın korunması hem de güvenlik nedeniyle mağaranın izinsiz kazılmasına sıkı önlem almış durumda.
Bugün Zebil Mağarası, sadece bir efsane değil, aynı zamanda Kayseri’nin saklı doğal zenginliklerinden biri. Dipsiz gölü, şelalesi, kayaç yapısı ve tarihî söylentileriyle birlikte hem doğa severleri hem de macera tutkunlarını kendine çekiyor. Kayseri’nin kalbinde, dağların arasında gizlenen bu mağara, hâlâ geçmişin fısıltılarını taşıyor: ‘Altınlar, beşik ve sır hâlâ içeride…’

