Kayseri'de Kullananlar Hızla Arttı – Uzmanlar Riskleri Sıraladı
Yapay zekânın hayatımıza dâhil olmasıyla birlikte insanların yakın arkadaş veya dostları yerine, bu teknolojik araçlarla dertleştiklerini daha çok görmeye ve duymaya başladık. Öyle ki geçtiğimiz günlerde sosyal medyada bir vatandaşın yapay zekâ ile flörtleştiğine dair paylaşımlar pek çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Bu bağlamda yapay zekânın insanların arkadaşı veya sevgilisi olup olamayacağı sorusu bile gündeme geldi. Peki, uzmanlar yapay zekâ- insan ilişkileri hakkında ilgili ne düşünüyor? Detaylar Kayseri Anadolu Haberde…
Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte yapay zeka, gündelik yaşamın önemli bir parçası haline geldi. Pek çok kişi hemen her işinde yapay zekaya müracaat ediyor ve işlerini bu araçlara yaptırıyor. Eğitimden sağlığa, alışverişten mutfağa kadar birçok alanda yapay zekâdan faydalanmak, fikir almak artık sıradan hale geldi.
Günlük hayatta sık sık kullanılır ve fayda görür olmasının yanı sıra yapay zekânın gündelik hayatımızın bu denli içinde olması yalnızca teknolojik bir devrim değil, aynı zamanda toplumsal ilişkilerimizi ve psikolojik dengemizi de etkileyen büyük bir dönüşüm.
Neden sorusu akıllarda yer ediniyor
Son zamanlarda insanların yapay zekayla sohbet etmesi, dertleşmesi hatta flört etmesi; bize bireysel ve toplumsal düzeyde birçok şey anlatıyor. Peki İnsanlar neden eşine, dostuna değil de bir yapay zekaya yöneliyor?
Forte Psikoloji ve Danışmanlık Kurucusu Klinik Psikolog Arzu Ersoy bu tarz davranışların temelinde, günümüz insanının giderek yalnızlaşması, duygusal yüklerini paylaşacak güvenli alanlar bulamaması, yargılanma korkusu, bağlanma sorunları, kontrol ihtiyacı ya da anksiyete, depresyon ve ilişkisel becerilerde yaşanan zayıflamalar olduğunu belirtiyor.
Gerçeklik algısı zayıflıyor
İnsanların yapay zekaya yönelmesinin tek taraflı bir eylem olduğunu ifade eden Ersoy, “ Gerçek bir insanla kurulan ilişki duygusal emek ister; anlaşılamama, reddedilme veya incinme riskini taşır. Oysa yapay zeka ile kurulan ilişkide kişi yargılanmadan dinlenir, kontrol kendisindedir ve her şey "güvenli bir mesafede" yaşanır. Bu durum zamanla kişilerin yalnızlık duygusunu daha da pekiştirdiğini, zaten var olan bağlanma zorlukları yapay zekayla kurulan “ilişkiler” nedeniyle iyileşmek yerine daha da zorlanmaya yol açtığı, yoğun duygusal acıdan kaçınmak için yapay ortamlara yönelme ile kişinin gerçeklik algısının zayıflamasına yani dissosiyasyon eğilime yol açma riski taşımaktadır.”dedi.
Yetişkinlerin yanı sıra yapay zekanın çocuklar içinde riskler taşıdığını belirten Ersoy “Bu durumun yetişkinler kadar çocuklar açısından da geleceğe dönük riskler taşıdığı çok açıktır. Sosyal becerilerin gelişmesi, empati kurma, duygular arası iletişim ve bağ kurma kapasitesi gibi temel psikolojik yapı taşları gerçek insan ilişkileri ile inşa edilir.”diye konuştu.
Çocuklarda aman dikkat
Ersoy, ebeveynleri bu konuda uyararak, şunları söyledi: “Çocukların duygularını bir yapay zekaya ifade etmeyi tercih etmesi; zamanla içe dönüklüğü, yalnızlığı, aile içi iletişim eksikliğini ve sosyal geri çekilmeyi artırabilir. Özellikle 6 yaş öncesinde çocuklar gerçek ve kurguyu ayırt etmekte zorlanır bu yapay zekaya bağlanma riskini arttırabilir. İnsan yerine yapay zeka ile ilişkilenme, duyguların aynalanması, karşılıklı düzenlenmesi gibi süreçleri de sekteye uğratabilir.”

