Kayseri sinemaya yön verdi! Yeşilçam'ın ötesinde bir kariyer…
Türk sinemasının unutulmaz yıldızlarından biri olan Göksel Arsoy beyazperdede canlandırdığı karakterlerle ve Türk sinemasına kattığı değerlerle de hafızalarda iz bıraktı. Kayseri kökenli olan Arsoy Yeşilçam'ın altın yıllarında altın çocuk lakabıyla anıldı ve Türk sinema tarihinin en çok konuşulan isimlerinden biri haline geldi.
Göksel Arsoy hem annesi hem de babası tarafıyla güçlü bir aile mirasına sahip olmasıyla da biliniyor. Annesi Girit Hanya eşrafından Girit Mutasarrıfı Mollazade Ali Talat Bey'in torunu ve Hırkazade Ahmet'in kızıydı. Babası ise pilot Remzi Arsoy’dur. Ayrıca amcası Türk musikisinin önemli isimlerinden Yesari Asım Arsoy’dur. Bu kültürel zenginlik Arsoy’un ilerideki sanat yaşamına da yansıdı.
Sinema serüveni tesadüfen başladı
Vikipedia’yada yer alan bilgilere göre Arsoy İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde eğitimine devam ederken Yeşilköy Havalimanı’nda çalışıyordu. Bu sırada yapımcı Fuat Rutkay'ın dikkatini çekti ve 1957 yılında Sırrı Gültekin’in yönettiği Kara Günlerim adlı filmle sinema dünyasına adım attı. Kısa sürede yeteneğiyle öne çıkan Arsoy 1958'de Kelepçe 1959’da ise büyük çıkış yakaladığı Samanyolu filmleriyle ün kazandı. Özellikle Belgin Doruk ile birlikte rol aldığı filmler dönemin en çok izlenen yapımları arasında yer aldı.
Sinemanın ötesinde bir kariyer
Göksel Arsoy sadece oyunculukla yetinmeyip kendi adına bir film şirketi kurarak prodüktörlük de yaptı. 1999 yılında 36. Altın Portakal Film Festivali’nde Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Sadece sinema alanında değil spor ve dernek faaliyetlerinde de aktif rol aldı. Sinema Oyuncuları Derneği (SODER) ve İstanbul Tenis Kulübü (İTK) gibi kurumlarda görev aldı. Ayrıca 2002-2008 yılları arasında Türkiye Herkes İçin Spor Federasyonu’nun başkanlığını yürüttü.
Göksel Arsoy sanat hayatı boyunca pek çok ödül aldı. Son olarak 2024 yılında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görüldü.
