Kayseri'de yol yükseldi, tarih aşağıda kaldı: 1267'den günümüze…

Selçuklu veziri Sahip Ata'nın 1267'de inşa ettirdiği Sahabiye Çeşmesi, Kayseri'nin en eski su yapısı olarak yüzyıllara meydan okudu. Ancak şehir zamanla yükseldi meydan ve yol düzenlemeleriyle birlikte çeşme, bugün çevresine göre neredeyse bir kat aşağıda kaldı. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in bülteninde…

Kayseri'de yol yükseldi, tarih aşağıda kaldı: 1267'den günümüze…

Kayseri'nin kalbinde, Anadolu Selçuklu’nun taş işçiliğiyle yükselen Sahabiye Medresesi ve ona eşlik eden 1267 tarihli tarihi çeşme, yıllar içinde yaşanan şehirleşme ve yol düzenlemeleriyle birlikte, adeta zamanın altında kaldı. Bugün dikkatle bakıldığında, çeşmenin bulunduğu alanın çevresindeki yol seviyesinden aşağıda kaldığı görülüyor.

Selçuklu’nun mirası modern Kayseri’nin içinde

Selçuklu vezirlerinden Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından inşa ettirilen yapı, başlangıçta mescit, medrese ve çeşmeden oluşuyordu. Zamanla mescit ortadan kalkarken, Kayseri’nin en eski çeşmesi olarak bilinen Sahabiye Çeşmesi, yüzyıllara meydan okuyarak ayakta kalmayı başardı. Ancak... Şehir yükseldi, çeşme aşağıda kaldı.
Kayseri'de yol yükseldi, tarih aşağıda kaldı: 1267'den günümüze…

Kot farkı, tarihi gölgeliyor

1970'li yıllarda yapılan meydan ve yol çalışmalarından itibaren medrese çevresinde zemin kotu düzenli biçimde yükseldi. Her yeni asfalt katmanı, her kaldırım düzenlemesi, tarihi yapının biraz daha '‘çukurda’' kalmasına yol açtı. Bu durum sadece görsel bir sorun değil; tarihî yapının algılanmasını da gölgede bırakıyor.

Kayseri'de yol yükseldi, tarih aşağıda kaldı: 1267'den günümüze…

Mimari zenginlik gözden kaçmasın

Medresenin dışa taşan taç kapısı, geometrik motifli taş işçiliği ve kenarlarında yer alan boğa ile aslan figürleri, dönemin sanat anlayışını gözler önüne seriyor. Yapı, dışarıdan bakıldığında orta ölçekli bir kervansaray izlenimi uyandırıyor.
Kayseri'de yol yükseldi, tarih aşağıda kaldı: 1267'den günümüze…

Sahabiye Medresesi ve Çeşmesi, yalnızca taşlardan örülmüş bir yapı değil; Kayseri’nin tarihsel belleğinin sessiz tanığı. Bugün her ne kadar şehirleşmenin altında kalmış gibi görünse de, her taşında ayrı bir hikâye, her figüründe bir çağın sesi var. Zamanla değil, ihmalle kaybedilir asıl değerler...