Kayseri'de bir köyde yüzyıllık sır ortaya çıktı! Bu ne taşı?
Kayseri'nin Yahyalı ilçesinde unutulmaya yüz tutmuş geleneksel bir yöntem yeniden canlandırılıyor. Keşkek ve bulgur dövme geleneği, imece usulüyle yaşatılıyor. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'de...
Kayseri’nin Yahyalı ilçesinde geçmişin izlerini taşıyan geleneksel bir yöntem yeniden canlandırılıyor.
Anadolu kültürünün önemli parçalarından biri olan ve halk arasında ‘soku taşı’ olarak bilinen dibek taşı, özellikle bulgur ve keşkek dövmek amacıyla kullanılan geleneksel bir araç olarak dikkat çekiyor. Bu taş, bazı bölgelerde ‘dübek’ olarak da adlandırılıyor.
Yüzyıllık yöntem
Soku taşı, genellikle taş ya da ahşaptan oyularak yapılan, geniş hazneli bir havan türüdür. İçerisine kaynatılmış buğday konularak büyük tokmaklarla dövülür. Bu tokmaklar da halk arasında ‘soku tokmağı’ olarak bilinir. Dövme işlemi sırasında birden fazla kişi, uyum içinde hareket ederek buğdayı kabuğundan ayırır. Özellikle kadınlar arasında imece usulüyle yapılan bu işlem, yalnızca bir üretim yöntemi değil aynı zamanda bir sosyalleşme biçimi olarak da öne çıkar. Keşkek ya da bulgur yapımı gibi geleneksel yemeklerin temel aşaması olan bu süreçte, kadınlar hem çalışır hem de sohbet ederek kültürel aktarımı sürdürür.
Yahyalı’da kültür yaşatılıyor
Yahyalı’da hâlâ bazı köylerde sürdürülen bu gelenek, eskiden düğün hazırlıklarının da ayrılmaz bir parçasıydı. Geniş ailelerin ve komşuların bir araya gelerek yardımlaştığı bu etkinlikler, aynı zamanda birer dayanışma örneğiydi. Zamanla teknolojinin gelişmesi, sanayi tipi makinelerin yaygınlaşması ve hazır bulgurun piyasada yer edinmesiyle bu yöntem unutulmaya yüz tuttu. Ancak bazı köylerde yaşayan vatandaşlar, kültürel miraslarına sahip çıkarak bu geleneği yaşatmaya devam ediyor.
Soku taşı sadece bir mutfak aracı değil, aynı zamanda geçmişle kurulan güçlü bir bağın simgesi. Bu taşın etrafında şekillenen imece kültürü, toplumsal dayanışmayı pekiştirirken, yeni nesillere de köklerini hatırlatıyor. Bugün sosyal medyada paylaşılan görüntülerle yeniden ilgi görmeye başlayan bu gelenek, Anadolu’nun zengin kültürel mirasının canlı bir örneği olarak dikkat çekiyor.

