- Haberler
- Güncel
- Diyanet'ten evlilik vurgusu: 'Düğün Yapmanın da Bir Adabı Vardır' (Cuma Hutbesi 13 Haziran)
Diyanet'ten evlilik vurgusu: 'Düğün Yapmanın da Bir Adabı Vardır' (Cuma Hutbesi 13 Haziran)
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu haftaki hazırlanan hutbede evliliğin önemi, nasıl olması gerektiği gibi hususlara dikkat çekildi. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'de...
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki Hutbede, evliliğin insan hayatındaki en kıymetli dönüm noktalarından biri olduğundan bahsedilmiştir. Evlilik, bir erkekle bir kadının Allah’ın emrine uyarak ve Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in sünnetine tabi olarak meşru bir nikâhla hayatlarını birleştirmesi şeklinde tanımlanmıştır. Bu birliktelik; eşlerin gözlerini haramdan koruyan, iffetlerini muhafaza eden, saygınlıklarını güvence altına alan manevi bir kalkandır. Aynı zamanda sağlam bir toplumun ve temiz bir neslin teminatı olarak sunulmuştur.
Hutbede, Cenab-ı Hakk’ın ‘Allah’ın size helal kıldığı şeyleri kendinize haram kılmayın’ ayetiyle müminlere mutedil ve ölçülü bir hayat tavsiye ettiği vurgulanmıştır. Evlilik bu anlamda, hem bireysel hem de toplumsal sorumlulukları kuşatan bir ibadet olarak görülmüştür.
Devamında, nişan, nikâh ve düğün gibi merasimlerin evliliğin ilanı niteliğinde olduğu ifade edilmiştir. Bu merasimlerin, sevinç ve mutluluğu paylaşmak, gönülleri kaynaştırmak, birlik ve beraberliği pekiştirmek açısından önemli fırsatlar sunduğu dile getirilmiştir.
İslam’la bağdaşmıyor!
Hutbede, bu merasimlerde ölçünün İslam olduğu belirtilmiş; mahremiyete riayet edilerek meşru sınırlar içerisinde eğlenmenin caiz olduğu, ancak tesettürün hiçe sayıldığı, alkolün tüketildiği, silahlı kutlamalarla çevrenin rahatsız edildiği eğlencelerin İslam’la bağdaşmadığı açıkça anlatılmıştır.
Hutbede, günümüzde düğünlerin israf ve gösterişe dönüştüğüne dikkat çekilmiştir. Sade bir yüzükle, samimi bir dua ile ve küçük bir ikramla gerçekleşmesi gereken düğünlerin, şatafatlı salonlar, israf kokan menüler, tesettüre uygun olmayan kıyafetler ve borç haline gelen takı yarışlarıyla evliliğin ruhunu zedelediği belirtilmiştir. Bu bağlamda Peygamberimiz (s.a.s)'in ‘Nikâhın en hayırlısı, en kolay olanıdır’ hadisine yer verilmiş, evlilikle ilgili tüm adımların kolaylaştırılması gerektiği vurgulanmıştır.
Ayrıca, dinimizde ve kültürümüzde yeri olmayan ‘gelin hamamı’, ‘bekârlığa veda partisi’, ‘cinsiyet partisi’ gibi etkinliklerin eleştirildiği, bu tür kutlamaların Allah’ın haram kıldığı fiillere zemin hazırladığı belirtilmiştir. Özellikle sünnet düğünlerinin, gelenek ve görenek kisvesi altında abartıya, israfa ve gösterişe dönüştürülmesinin doğru olmadığı ifade edilmiştir.
Hem maddi hem manevi olarak aileleri zora sokuyor…
Hutbede, evliliklerin gösterişle ağırlaştıkça gençlerin evlilikten soğuduğu ve evlilik yaşının giderek yükseldiği anlatılmıştır. ‘El âlem ne der?’ anlayışının hâkim olduğu düğünlerde Allah rızasının ikinci plana itildiği, bu sebeple bereketin yerini borcun, muhabbetin yerini sıkıntının aldığı vurgulanmıştır. İsraf ve aşırılığın, hem maddi hem manevi olarak aileleri zora soktuğu ifade edilmiştir.
Ayrıca hutbede, ‘İçinizden bekâr olanları evlendirin…’ emri hatırlatılmış, gençlerin evlendirilmesinin sadece ailelerin değil, toplumun ve yetkili kurumların da sorumluluğunda olduğu belirtilmiştir. Bu çerçevede, gençlere evlilik konusunda maddi ve manevi destek verilmesinin önemi üzerinde durulmuştur. Yine israfın şeytani bir fiil olduğu, alkolün hiçbir çeşidinin düğünlerde yer bulmaması gerektiği ve Müslüman’ın alkollü ortamlardan uzak durması gerektiği hatırlatılmıştır.
Son olarak hutbede, Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in ‘Nikah benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uymazsa, benden değildir’ hadisiyle evlilik kurumunun ne kadar önemli bir sünnet olduğu vurgulanmış; ümmetin çoğalmasının Peygamber Efendimizin övündüğü bir fazilet olduğu ifade edilmiştir.
Cuma Hutbesi'ne buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz…