Develi'nin gizli tarihi: Kozan'dan gelenler kimlerdi, neden buraya sığındı?
1919'da Fransız işgaliyle Adana havalisinden başlayan göç dalgası, Develi'nin kapılarını ardına kadar açmasına neden oldu. Peki, Develi halkı neden risk alarak Kozanlıları bağrına bastı? Detaylar Kayseri Anadolu Haber'de…
Bir dönem Anadolu’nun en sessiz kasabalarından biri olan Develi, 1919 yılında Güney illerinde yaşanan işgalin ardından tarihi bir dayanışmaya sahne oldu. Fransız ordusunun Seyhan Nehri’ne kadar ilerlediği, Ermeni Lejyonlarının bölgede baskı kurduğu günlerde, Kozan, Feke, Hacın (bugünkü Saimbeyli) ve Tufanbeyli çevresinden yüzlerce Türk aile Develi’ye sığındı.
Develi kapılarını açtı
O dönem Mondros Mütarekesi gereği Türk ordusu terhis edilmiş, silahlar toplanmıştı. İşgalcilerin bölgedeki varlığı halk üzerinde korku yaratırken, birçok kişi çareyi kuzeye, henüz işgal edilmemiş topraklara kaçmakta buldu. Sığınmacıların en çok tercih ettiği yer ise Develi oldu.
Kozan’dan gelenler arasında dönemin ileri gelen isimleri Hulusi Kurdoğlu, Halil Topaloğlu ve Mustafa Faik Bey de bulunuyordu. Bu isimler, Ermeni Yaver Mercikyan’ın öldürülmesiyle suçlanmış, Fransız kuvvetlerinin hedefi hâline gelmişti. Develi halkı, ‘‘Türklüğün töresi’‘ diyerek sığınmacıları kucakladı.
İki han, yüzlerce misafir…
O yıllarda ilçede sadece iki küçük han bulunmasına rağmen Develililer, evlerinin kapılarını göçmenlere açtı. Boş evler tahsis edildi, misafirler hanelerde ağırlandı. Kısa süre içinde sığınmacı sayısı 400’e ulaştı.
Cemiyet-i İslamiye’nin Develi’de kurulması, hem yerel halkı hem de göçmenleri moral olarak güçlendirdi. Kozanlı liderlerin güvenliği için Kaymakam Atıf Bey bizzat devreye girdi. Fransız işgal komutanının iade talebine rağmen İstanbul Hükümeti’ne, ‘‘Develi’de sığınmacı yoktur’‘ diyerek direndi.


