- Haberler
- Güncel
- Bu haftaki Cuma Hutbesinde Yasin suresinin faziletlerine yer verildi... (Cuma Hutbesi 30 Mayıs)
Bu haftaki Cuma Hutbesinde Yasin suresinin faziletlerine yer verildi... (Cuma Hutbesi 30 Mayıs)
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu hafta hazırlanan hutbede Yasin Suresi'nin önemi ve faziletleri anlatıldı. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'de...
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu hafta hazırlanan Cuma hutbesinde, Kur’an-ı Kerim’in kalbi olarak kabul edilen Yasin suresi ele alındı. Hutbede, bu surenin sadece okunmakla kalmaması gerektiği, asıl maksadın anlamak ve yaşamak olduğu vurgulandı.
Hutbede, Yasin suresinin Allah’a kulluk etmeyi, dosdoğru bir yol üzere yaşamayı ve güzel ahlaka sarılmayı öğütlediği belirtildi. Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) ‘Her şeyin bir kalbi vardır, Kur’an’ın kalbi Yasin’dir’ hadisine yer verilerek, bu surenin taşıdığı derin anlamlara dikkat çekildi.
Yasin suresinin, Allah’ın birliğini, peygamberliğin hakikatini ve ahiret inancını merkeze aldığı ifade edilen hutbede, Müslümanların ihlasla ibadet etmeleri, gösterişten kaçınmaları ve ahlaki değerlere sahip çıkmaları gerektiği hatırlatıldı.
Peygamber Efendimiz’in vefat eden müminler için Yasin suresinin okunmasını tavsiye ettiği hatırlatılan hutbede, ölüm ve hesap bilincinin diri tutulmasının önemi vurgulandı. Hutbede geçen ‘O gün onların ağızlarını mühürleriz; elleri konuşur, ayakları şahitlik eder’ ayetiyle Müslümanların sorumluluklarını unutmamaları gerektiği ifade edildi.
Hutbenin dikkat çeken bir diğer bölümünde ise Gazze’de zulüm gören Müslümanlar gündeme getirildi. Gazzelilerin verdiği mücadeleye dikkat çekilen hutbede, mazlumların yanında olunması ve zalimlerle her alanda mücadele edilmesi çağrısında bulunuldu.
Son olarak Zilhicce ayına girildiği hatırlatılarak, bu mübarek günlerin tövbe, ibadet ve nefis muhasebesi için bir fırsat olduğu dile getirildi. Hutbe, Yasin suresinin şu ayetiyle sona erdi: ‘Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı ne yücedir! Hepiniz O’na döndürüleceksiniz.’
Yasin Suresi: Kur’an’ın Kalbi
Muhterem Müslümanlar!
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de yer alan surelerden biri de Yasin suresidir. Yasin suresi; insanın aklına ve vicdanına seslenen, kainatın bir denge ve ahenk üzere yaratıldığını hatırlatan, hayatı anlamlandıran, kalpleri dirilten, hak ve hakikati öğreten bir suredir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), ‘Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’an’ın kalbi ise Yasin suresidir.’ buyurarak bu sureden övgüyle bahsetmiştir. Anadolu irfanıyla yoğrulan aziz milletimiz; doğumdan ölüme, sevinçten hüzne, sağlıktan hastalığa farklı zamanlarda Yasin suresini okumayı alışkanlık haline getirmiştir. Ancak bu sureyi okumaktan maksat; sadece onu tilavet etmek değil, onun manasını tefekkür etmek ve mesajlarını hayatımıza aktarmaktır.
Aziz Müminler!
Yasin suresi; insanlığa hayat rehberi olarak gönderilen Kur’an’a yeminle başlayarak, dünya ve ahiret huzurunun ancak onun emirlerine tabi olmaktan geçtiğine dikkat çekmektedir.
Yasin suresi, ‘Bana kulluk edin. İşte dosdoğru yol budur.’ beyanıyla bizleri; yalnız Allah’a kul olmaya, istikamet üzere bir ömür sürmeye davet etmektedir. Bu istikamet; tevhitle başlayan, ibadetlerle güçlenen, güzel ahlakla kemale eren, İslam’ın dosdoğru yoludur. Bu yolda olan bir mümin, her işinde ihlası, her davranışında samimiyeti kuşanmalıdır. Riyadan ve gösterişten uzak durmalıdır.
Yasin suresi, ‘Sen elbette dosdoğru yol üzere gönderilen peygamberlerdensin.’ ayetiyle Allah Resulü (s.a.s)’in tüm insanlığı, dünyada ve ahirette mutluluğa çağıran kutlu bir elçi olduğunu haber vermektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.s); hak ile batılı, doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü, helal ile haramı insanlığa gösteren hidayet rehberidir. Yetim ve öksüzleri sevindirmeyi, komşu ile iyi geçinmeyi, affedici ve bağışlayıcı olmayı öğreten rahmet elçisidir.
Kıymetli Müslümanlar!
Yasin suresi; inkarcıların, ‘Şu çürümüş kemiklere yeniden kim can verecek?’ sorusuna, ‘Onları ilk başta yaratmış olan Allah diriltecektir.’ fermanıyla cevap vermektedir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), vefat eden müminlere Yasin suresini okumamızı tavsiye etmiştir. Bu tavsiye bizlere; her nefsin ölümü tadacağını, ölmeden önce ahiret için hazırlık yapmamız gerektiğini, söylediklerimizden ve yaptıklarımızdan tek tek hesaba çekileceğimizi öğretmektedir. Yasin suresi bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: ‘O gün, onların ağızlarını mühürleriz; yapmış olduklarını elleri bize anlatır, ayakları da şahitlik eder.’ Bu bilince sahip olan bir Müslüman; yaratılış gayesi olan iyilikten, ibadetten, güzel ahlaktan uzak durmamalıdır. Kötülüklere asla yeltenmemelidir. Ölüm, ahiret, hesap, sorgu sual yokmuş gibi yaşamamalıdır. Rabbine, kendisine, ailesine, topluma ve çevresine karşı sorumluluklarını yerine getirmelidir. Bütün imkansızlıklara rağmen; vatanı ve mukaddesatı uğruna siyonist zalimlere ve işbirlikçilerine karşı destansı bir mücadele veren Gazzeli kardeşlerimiz başta olmak üzere daima mazlumun ve mağdurun yanında olmalıdır. Hiçbir insani ve ahlaki ilke tanımayan bu canilerle maddi ve manevi olarak mücadele etmelidir.
Değerli Müminler!
Yasin suresi, müminleri şöyle müjdelemektedir: ‘O gün cennetlikler, nimetler içinde safa sürerler.’ ‘Onlara merhamet sahibi Rabbin söylediği selam vardır.’ Şeytanın esiri olan günahkarları da şöyle ikaz etmektedir: ‘İşte size haber verilen cehennem budur!’ ‘İnkar ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!’
Aziz Müslümanlar!
Zilhicce ayının içindeyiz. Bu mübarek günleri; ibadetlerimizi arttırmak, hatalarımızı gözden geçirmek, günahlarımıza tövbe etmek için bir fırsat bilelim. Hesap günü gelmeden önce kendimizi hesaba çekmeye vesile kılalım.
Hutbemi Yasin suresinin son ayeti ile bitiriyorum: ‘Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı ne yücedir! Hepiniz O’na döndürüleceksiniz.’