Anoreksiya Nervoza: Sessiz tehlike yeniden gündemde!
Sosyal medya fenomeni Nihal Candan'ın hastaneye kaldırılmasıyla yeniden gündeme gelen Anoreksiya Nervoza nedir? Belirtileri, nedenleri, tedavi yöntemleri ve bu ölümcül yeme bozukluğu hakkında merak edilen tüm detaylar haberimizde.
Son dönemde sosyal medya fenomeni Nihal Candan’ın beslenme bozukluğu nedeniyle hastaneye kaldırılması, gözleri bir kez daha ‘Anoreksiya Nervoza’ hastalığına çevirdi. Candan’ın yoğun bakım önünden paylaştığı fotoğraf, bu sinsi rahatsızlığın ciddiyetini yeniden gündeme taşıdı. Peki, nedir bu hastalık? Kimleri etkiler? Ölümcül müdür? Tedavisi mümkün mü?
Zayıflık takıntısı değil, ciddi bir psikolojik bozukluk
Anoreksiya Nervoza, halk arasında kısaca ‘anoreksiya’ ya da ‘iştahsızlık’ olarak bilinse de bu hastalık yalnızca yemekten kaçınmakla sınırlı değil. Tıp literatüründe, kişinin vücut ağırlığını takıntılı şekilde düşük tutma çabası, kilo alma korkusu ve bozulmuş beden algısıyla karakterize edilen ciddi bir yeme bozukluğu olarak tanımlanıyor.
Anoreksiya hastaları genellikle yemek yemeyi reddediyor, aşırı egzersiz yapıyor ya da yedikleri yiyecekleri vücutlarından atmak için kusma, müshil kullanımı gibi zararlı yöntemlere başvurabiliyorlar. Uzmanlar bu davranışların sadece fiziksel değil, aynı zamanda ciddi psikolojik temellere dayandığını vurguluyor.
Anoreksiya neden olur?
Anoreksiya Nervoza’nın tek bir nedeni yok. Uzmanlara göre biyolojik yatkınlık, çevresel etkenler ve psikolojik faktörlerin birleşimiyle ortaya çıkıyor. Özellikle mükemmeliyetçilik, düşük benlik saygısı ve yoğun kaygı gibi kişilik özellikleri, anoreksiya gelişimini tetikleyebiliyor. Medyada sürekli vurgulanan ‘zayıf beden = güzel beden’ algısı da özellikle genç kadınları risk altına sokuyor.
Genetik etkenler de göz ardı edilemez. Aile bireylerinde anoreksiya öyküsü olan kişilerin, bu hastalığa yakalanma ihtimali oldukça yüksek.
Hayati tehlike oluşturabilir
Anoreksiya, sadece bir ‘zayıflık isteği’ değil; tedavi edilmediğinde ölümcül olabilen bir sağlık sorunudur. Kalp ritmi bozuklukları, elektrolit dengesizlikleri, böbrek yetmezliği, kemik erimesi, kadınlarda adet düzensizlikleri gibi ciddi fiziksel sorunlara yol açabilir. Hatta ani ölümler, en ağır anoreksiya vakalarında görülebilmektedir.
Psikolojik boyutu da hafife alınmamalıdır. Depresyon, intihar düşünceleri ve madde kullanımı gibi sorunlar bu hastalığın beraberinde getirebileceği tehlikeler arasında yer alıyor.
Anoreksiya belirtileri nelerdir?
Anoreksiyanın fark edilmesi, çoğu zaman zordur. Çünkü bireyler bu durumu genellikle gizlerler. Ancak dikkatli gözlemlerle bazı belirtiler fark edilebilir:
Aşırı kilo kaybı veya büyüme geriliği
Yemek yemeyi reddetme veya öğün atlama
Sürekli tartılma veya vücut ölçülerini kontrol etme
Sosyal ortamlarda yemek yemekten kaçınma
Kat kat giyinme ve dış görünüş takıntısı
Yorgunluk, baş dönmesi, bayılma
Kadınlarda adet kesilmesi
Ayna karşısında aşırı vakit geçirme
Tedavi mümkün ama zor
Anoreksiya Nervoza’nın tedavisi uzun soluklu bir süreci kapsar. Öncelikli hedef, bireyin sağlıklı bir kiloya ulaşmasıdır. Bunun için doktor, diyetisyen ve psikiyatristten oluşan bir sağlık ekibinin birlikte çalışması gerekir.
Psikoterapi özellikle önemli bir yer tutar. Ergen bireylerde aile terapisi etkili olurken, yetişkinlerde bilişsel davranışçı terapi tercih edilmektedir. İlaçlar ise çoğunlukla eşlik eden depresyon ya da kaygı bozukluklarına yönelik olarak kullanılır.
Ne yazık ki anoreksiya hastaları çoğu zaman hasta olduklarını kabul etmezler. Bu da tedavinin önündeki en büyük engeldir. Uzmanlar, çevresindekilerin destekleyici ve anlayışlı yaklaşımının iyileşme sürecinde belirleyici olduğunun altını çiziyor.
Nasıl önlenebilir?
Anoreksiya nervozanın tamamen önlenmesi mümkün olmasa da, erken fark edilmesi büyük önem taşır. Aileler, öğretmenler ve hekimler bu konuda kilit rolde. Genç bireylerin dış görünüşe odaklı yorumlara karşı daha duyarlı olduğu unutulmamalı. Özgüvenin desteklendiği, sağlıklı beden algısının teşvik edildiği sosyal ortamlar oluşturulması şart.
Güzellik zayıflıkta değil, sağlıkta
Anoreksiya Nervoza, modern çağın görünmeyen salgınlarından biri olarak her geçen gün daha fazla can yakıyor. Güzellik ve başarıyı yalnızca zayıflıkla özdeşleştirmek, bireyleri ruhsal ve fiziksel bir yıkıma sürükleyebilir. Unutulmamalı ki sağlıklı bir beden ve sağlıklı bir zihin, gerçek güzelliğin temelidir.

