Srebrenitsa'da ne oldu? Kayserili başkanlardan mesaj..
8372 insanın katledildiği Avrupa'nın ortasındaki soykırım unutulmuyor Srebrenitsa'da ne oldu? Kayseri'de belediye başkanlarından Srebrenitsa anması. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'de…
1995’te Avrupa’nın gözü önünde yaşanan Srebrenitsa Soykırımı’nın 30. yılında, Kayseri’nin ilçe belediye başkanları anlamlı mesajlarla Boşnak şehitleri andı. Katliamın hafızalardan silinmemesi için “Unutmadık, unutmayacağız” vurgusu dikkat çekti.
11 Temmuz 1995… Tarihe utançla kazınan bir gün. Birleşmiş Milletler tarafından güvenli bölge ilan edilen Srebrenitsa’da, 400 Hollandalı askerin varlığına rağmen en az 8372 Boşnak erkek, kadın ve çocuk; Sırp güçleri, milisler ve Batılı paralı savaşçılar tarafından katledildi. Bu katliam , II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’nın yaşadığı en büyük toplu soykırım olarak kayıtlara geçti.
Srebrenitsa’da yaşananların üzerinden tam 30 yıl geçti, ancak acı hâlâ taze. Katliamın 30. yıl dönümünde Kayseri’de belediye başkanları da mesajlarıyla Bosnalı kardeşlerine destek ve vefa gösterdi.
Başkanlardan mesajlar
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: ‘Unutmadık, unutmayacağız… 11 Temmuz 1995’te Srebrenitsa’da yaşanan soykırımda hayatını kaybeden Bosnalı kardeşlerimizi rahmetle anıyorum.’
Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu ise mesajında Srebrenitsa’yı insanlık tarihinin kara lekesi olarak tanımladı: '30 yıl önce Avrupa’nın göbeğinde gerçekleşen bu soykırımda şehit edilen Boşnak kardeşlerimizi rahmetle anıyor, Srebrenitsa’yı asla unutmayacağımızı bir kez daha vurguluyorum.'
Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar da mesajında unutturmayacaklarını vurguladı: 'Srebrenitsa’yı asla unutmayacağız, unutturmayacağız! Katledilen Boşnak kardeşlerimizi şehadetlerinin yıl dönümünde rahmetle yâd ediyorum.'
Çocukları Küçük Kurşunlarla Öldürürler, Değil mi Anneciğim?
Katliamın ardından ortaya çıkan acı dolu hikâyeler, geride bırakılan annelerin feryatları ve çocukların masum soruları, insanlığın vicdanını hâlâ sızlatıyor. 1995 Temmuz’unda, küçük bir Boşnak çocuğun annesine sorduğu o soru ise hafızalara kazındı: Çocukları küçük kurşunlarla öldürürler, değil mi anneciğim?