Kayseri'de arıcılığa çifte darbe: Don yetmedi, bir de bu eklendi…

Türkiye genelinde yaşanan zirai don ve olumsuz hava koşulları, tarım sektöründe birçok alanda olduğu gibi arıcılığı da derinden etkiledi. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin’in geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, don olaylarının arıcılıkta ciddi kayıplara yol açtığını belirtmesi üzerine, biz de Kayseri özelinde yaşanan durumu yerinde öğrenmek amacıyla Kayseri Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hamdi Gelmeli ile görüştük.

‘Çoğu üreticimizin arıları telef oldu’

Hamdi Gelmeli, özellikle kış aylarında etkisini artıran sert hava koşullarının ve ilkbaharda yaşanan zirai donun arı kolonileri üzerinde büyük bir yıkıma yol açtığını söyledi. Bölgede faaliyet gösteren birçok arıcının büyük kayıplar yaşadığını dile getiren Gelmeli, ‘Kayseri’de üreticilerimiz bu yıl çok zor durumda. Hava şartları nedeniyle arı kaybı oldukça fazla. Pek çok üreticimizin arıları telef oldu. Öyle ki bazı üreticiler kovanlarının tamamını kaybetti’ ifadelerini kullandı.

Kovan Kaybı yüzde 50'yi aşıyor, bazı üreticiler tüm arılarını yitirdi

Kayıpların boyutuna dair örnekler veren Gelmeli, ‘Örneğin 50 kovanı olan bir üreticimiz, 30’unu kaybetmiş durumda. Tamamını kaybeden üreticilerimiz de var. Kayseri’de 500 ve üzeri kovanla çalışan büyük ölçekli arıcılarımız da bulunuyor. Onlar da aynı şekilde büyük zarar gördü’ dedi.

Bu kayıpların sadece bal üretimini değil, aynı zamanda tozlaşma yoluyla tarımda ürün verimliliğini de olumsuz etkilediğini vurgulayan Gelmeli, ‘Arılar sadece bal üretmez, tarım ürünlerinin döllenmesinde de çok önemli bir rol üstlenir. Bu kayıplar zincirleme bir etki oluşturur' diyerek arı ölümlerinin uzun vadeli etkilerine dikkat çekti.

Zirai ilaçlar yeni tehdit: Koloni gelişimi durma noktasında

Kış aylarındaki dondan sonra arıcılığı tehdit eden ikinci büyük tehlikenin ise tarımda kullanılan zehirli zirai ilaçlar olduğunu belirten Gelmeli, şu ifadeleri kullandı: ‘Şu anda da zirai ilaçlardan arılar çok fazla etkileniyor. Bu ilaçlar kolonilerin nüfusunun artışını engelliyor. Zehirli tarım ilaçları sadece arı sağlığını değil, bal verimini ve kalitesini de doğrudan etkiliyor. Arıların zehirlenmesi hem üretimi düşürüyor hem de balın doğallığını bozuyor. Bu konuda ciddi önlemler alınmalı.’

Yetkililere çağrı

Gelmeli, yaşanan bu gelişmeler ışığında yetkililere de çağrıda bulunarak sözlerini şöyle tamamladı: ‘Kayseri gibi tarım ve hayvancılıkla geçinen illerde arıcılık önemli bir gelir kapısıdır. Bu tür afetlerde üreticiler yalnız bırakılmamalı. Zirai ilaç kullanımında da denetimler artırılmalı.

Kayseri’deki arı üreticileri, yaşadıkları bu zorlu süreçte yalnız kalmak istemiyor. Arıcılık sektörü sadece bal üretimiyle sınırlı kalmıyor; ekolojik denge, gıda güvenliği ve tarımsal verimlilik açısından da hayati bir öneme sahip. Bu nedenle hem yerel hem ulusal düzeyde atılacak adımlar, sadece arıcıları değil, tüm tarım sistemini ilgilendiriyor.