Türkiye de helal ve haramın karıştırıldığı bir dönem yaşanıyor. Bu zulüm, ne yazıktır ki, devleti yönetmekten, holdinglere, işçiden, memura, esnafa ve pazarda domates, maydanoz satana kadar ulaşmıştır. Mesela, devleti yönetenler, devlet imkânlarını vatandaşa eşit dağıtamıyor.
Bir kısmın milli geliri çok fazla, ama bir kısmın çok az.
Yani büyük bir gurup açlık sınırının altında pay alırken, bir gurup çok yüksek gelir alıyor. Bakın bir basit hesap yapâlim. Türkiye de S.G.K. BAĞKUR MEMUR EMEKLİSİ nin ortalama maaşı 600 ile 1500 TL. arasındadır, bunun ortalaması 1000 TL. dir, biraz az, biraz fazla olabilir. Türkiye de İşçi, memur sendikalarının araştırmalarına göre açlık sınırı, en az 1200, 1500 arası gösteriliyor. Biz bunu 1500 TL. den hesap edelim.
1500 çarpı 12 ay = 18000 bin TL. eder. Bu bir kişinin yıllık geliridir. Bunu 18000 TL bölü 260 dolara bölünce 7000 bin dolar eder. Bunu eşiyle paylaştırırsak 3500 dolar eder. Bunu çekirdek aile olan 4 e bölersek 1750 dolar eder. Peki, kişi başına düşen milli gelir 10, 12 bin dolar denmiyor mu? 10 bin dolardan bir kişinin 7000 bin dolar eksi 3000 bin dolar kayıp değil mi? Bir kişinin hakkı 10 000 bin dolar artı 2 kişi eşittir 20 000 bin, dört kişi 40 000 bin dolar etmez mi? Başka bir hesap, 4 çarpı 7 bin dolar 28 bin dolar eder.
40 000 eksi 28 000 eşittir kayıp 12 000 bin dolar. Bırakın 40 000 bin ve 28 000 bin doları, 7 000 bin dolara mahkûm olunmuş ve sesini çıkartamayan susturulmuş bir halk var. Kim, kimi kandırıyor. Bunun adı ya yanlış hesap veya zulümdür.
Bir ülkede asgari ücretle çalışan, asgari ücretleri eğer açlık sınırının altında ise ve S.G.K. dan maaş alanların büyük kısmı açlık sınırının altında ise, hiç kimse kalkıp adaletten, haktan, güzellikten iyilikten bahsedemez, edenler boşa konuşurlar bunun adı zulümdür, haksızlıktır, kaostur. Buna razı olmak, susmak, pasifleşmek ekmeğine sahip çıkmamaktır, vebaldir günahtır, yazıktır, haram yemektir, ahretini yıkmaktır.
2/ Bakara 168. ‘ Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların, helal ve temiz olanlarından yiyin, şeytanın peşine düşmeyin, çünkü şeytan sizin açık bir düşmanınızdır.’ Yine 2/ Bakara 172; 173. 5/ Maide 3; 77; 88; 90.
Ve daha iş, alanında ki, zulüm çalıştırdığı işçinin alın terini vermiyor ve sigortasını tam yatırmıyor, müdürünü, şefini, ustabaşını yani yönetim bölümünü umreye götürerek sevap alacağını zannediyor. Haramla sevap alınır mı? Mazerette şu devletin verdiği bu. Sen önce o umreye harcadığın parayı işçilerine bir ver, çünkü o para işçinin hakkı, kimin parasını kime peşkeş çekiyorsun. Hele şu pazarcılar helal kazançlarına haram ve zulmü katıyorlar. Nasıl mı? Şöyle sattığı sebze ve meyvelerin iyisini önüne koyuyor, arkasına çürüklerini koyuyor ve güya insanları kandırdığını zannediyor, hal bu ki kaybeden kendisidir, helal kazancı haram olmuştur. Esnafa varıyorsun, giyim malzemesi alacaksınız, Şu kaç lira diyorsunuz, atıyorum 250 TL. pazarlık yapıyorsunuz 75 tl ye alıyorsunuz. 75 TL. den de kar ediyor ki veriyor, eğer 250 TL. yi versen alacak, helal mi, haram mı bakmıyor. Ben bunları kafadan söylemiyorum, her zaman ve her yerde karşılaşıyorum. İsteyenlere de ispatını bir komisyonla belgeleriz. 4/Nisa 29 ‘Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya da dayansa birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin.’