Kemal Yavuz

Din Büyüğünü Nasil Rab Ediniriz-8

Kemal Yavuz

33/Ahzab 67, “Ey Rabbimiz, biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk da, onlar bizi yoldan saptırdılar derler.” 33/Ahzab 68, “Rabimiz onlara/bizi saptıranlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lanetle rahmetinden kov.” Uyulanlarla uyanlar, ahrette birbirlerine düşüp itiraz edecekler ve bakın neler olacakmış. 34/Sebe 32, “Büyüklük taslayanlar/uyulanlar, zayıf sayılanlara/uyanlara kıyamet gününde şöyle diyecekler, size hidayet geldikten sonra, sizi doğru yoldan biz mi çevirdik? Esas suçu siz yapıyordunuz.” 34/Sebe 33, “Zayıf sayılanlar/uyanlar da büyüklük taslayanlara/uyulanlara, hayır gece, gündüz işiniz tuzak kurmaktı. Çünkü siz daima Allah’ı inkar etmemizi, Allah’a ortaklar koşmamızı bize emrederdiniz derler. Artık azabı gördüklerinde, için, için yanarlar, Bizde o inkar edenlerin boyunlarına demir halkalar takarız. Onlar ancak yapmakta oldukları günahları yüzünden cezalandırılırlar.” Daha çok ayetler var. 
Bazı menfaat peşinde giden insanlar, çevresindeki insanları mideden, şehvetten, zihin ve gönülden teslim alıp, akıllarını kiralayarak, kendilerine kul etme kurnazlığını yapıyorlar. Bir, menfaat yeri, kurmuşlar ve insanları o menfaat yerine zorlamaktadırlar. O menfaat yerine gelenleri cennetlik ilan edip, menfaat yerine gelmeyenleri ise asi ilan etmektedirler. O menfaat yerlerinde insanların iradeleri, akılları, sorgulamaları, İslam dışı anlatımları ile ellerinden alınmaktadır. Buna verilecek pek çok misal var tabiî ki hepsini burada belgelemek mümkün değil, meraklıları tarikatları anlatan bütün kitaplara baktıklarında görüp okuyabilirler. Bir tanesinden kısa bir alıntı vererek bilgilendirelim. 
“…Darda kalan sufiler, yetiş ya gavs diye gavsa sığınırlar, gavs, yardım isteyene yardım elini uzatır. Abdulkadir Geylani en büyük gavs unvanına sahiptir… Bunlardan başka, sayıları bir rivayette sekiz, bir rivayette kırk olan nüceba ile sayıları on yada üç yüz olan nükeba denilen ve insanların iç dünyalarından haberdar olan şahsiyetler vardır. genel olarak gayb erenleri diye anılan bu hak dostlarının makamı boş kalmaz, ölenin yerine kendisinden sonraki yükseltilir.” (Hasan Kamil Yılmaz, Altınoluk Aralık, 1995 sayısından nakil)  Abdulaziz Bayındır. isteyenler bu sayıyı bulur ve daha ne şirk sözlerle karşılaşırlar görürler. Şimdi, soru şu, Sığınılan ve yardım istenilen varlık, Fatiha suresi 4. Ayete göre, “Yalnız sana kulluk eder, YALNIZ SENDEN YARDIM DİLERİZ/BEKLERİZ” Allah için elinizi vicdanınıza koyup düşünün bu ayete ve daha pek çok ayete ters düşmüyor mu ve böyle inanmak Allah’ın vasfını, sıfatını insanlara vermek değil de nedir? İnsanın iç dünyalarını insanlar nasıl bilebilirler bu gayb değil mi? gaybı sadece Allah bilmez mi? yetiş ya gavs, yetiş ya şeyh, yetiş ya kutup ve benzerleri. Peki bu yetki ve gücü kim kullanır, sadece Allah, bu gibi düşünce ve anlatımlar ayetlere terstir. Şimdi bir soru da sizin için soralım? Bu adamlar KUR’AN ’daki bu ayetleri bilmiyorlar mı? Bunun bir cevabı var, bizim elimizdeki KUR’AN la onların elindeki KUR’AN  aynı değil mi? Biz aynı KUR’AN  olduğunu iddia ediyoruz ve diyoruz ki, ya kasıtlı okumuyorlar ve okutmuyorlar, yada bilmiyorlar. Biz bildiklerine inanıyoruz ve şunu tekrarlıyoruz, bu gibi düşüncelerin ve projelerin arkasında İslam düşmanları var ve parasal kaynakları da onlar tarafından sağlanmaktadır. İslam’ın yasakladığı hiç bir şey meşru olmaz ve gösterilemez. Bu bütün insanlığa İslam’ın duyurusudur.
 

Yazarın Diğer Yazıları