Bu ve benzeri konulardaki referansımız her zamanki gibi Kurandır. Kurandan anladığımıza göre 1) kulun hiçbir dahilinin olmadığı, Rabbimizin insan için koyduğu kanun gereği insana isabet ettirdiği musibetler. Ölüm, doğum, ölüm sebebi, yeri ve zamanı, insanın cinsiyeti, baba ve annesi, dili ve ırkı gibi konularda kulun herhangi bir dahili olmadığı halde kulun başına gelen olaylar musibetlerdir. 6/Enam 2 “Sizi balçıktan yaratan, sonra da bir ecel, süre tayin eden Allah’tır O’nun katında belirlenmiş bir ecel, süre. Sonra diriliş hakkında şüphe içinde bocalıyorsunuz.” 7/Araf 34 “Her toplumun bir vadesi vardır vadeleri geldiğinde, o süre ne bir saat ertelenir ne de öne alınır.” 2/Bakara 155 “ Ant olsun ki, sizi biraz korku, biraz açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmek suretiyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.” Allahın kullarını imtihan için vermiş olduğu musibetlerdir. Bu konularda kulun herhangi bir müdahalesi olamaz. Ancak insanın bu olaylara vereceği tepkiye göre lehine veya aleyhine olacak bir sonuç doğuracak musibettir. 2) İnsanın kendi eliyle yapıp ettikleri sebebiyle insana veya insanlığa isabet eden musibetlerdir. İnsana yürüme özelliğini veren Allah, yürüyeceğiniz yere bakma, ayağınızı sağlam basma, dikkat etme özellikleri de vermiştir. Eğer dikkat etmezseniz bunun sonucu olarak tökezleyip düşme özelliğini de vermiştir. Buradaki başınıza gelen olay Allahın bu özelliği verdiğinden dolayı değil, insanın dikkatsizliğinin sonucu olarak başınıza gelmektedir. 42/Şura 30 “İyi bilin ki, başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizle yapıp kazandıklarınızın sonucudur. Bununla birlikte Allah birçoğunu da affetmektedir.” 5/Maide 49 “Şu halde, Allahın indirdiği Kuran ile aralarında hükmet. Onların keyfi arzu ve heveslerine uyma. Onların, Allahın sana indirdiği Kuranın bir kısmından seni yanıltmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse bil ki, Allah onları bir kısım günahları yüzünden cezalandırmak istiyor. Çünkü insanların çoğu yoldan çıkmışlardır.” Önüne bakmazsan düşersin, trafikte yola ve ışığa bakmazsan kırmızı ışığı geçip kaza yapar başına gelecekler insan olarak senin dikkatsizliğinin sonucudur. Bunların hepsinin isteyeni, icra edeni kendimizden başkası değildir. Onun için sebep biziz sonuçta bize dönecektir. 28/Kasas 47 “Şimdi bunlar, yapıp ettiklerinden dolayı başlarına bir musibet gelmiş olsa, Rabbimiz, bize bir Resul gönderseydiniz de senin ayetlerine tabi olup mimin kimselerden olsaydık olmaz mıydı? Demesinler diye.” Kasas 54 “Maruz kaldıkları sıkıntı ve zorluklara direnmeleri, kötülükleri iyilikle savmaları ve verdiğimiz rızıklardan infak etmelerinden dolayı işte bunlara ödülleri iki kat verilecektir.” İnsanların başına gelecek olan bir musibet, ancak Allahın takdiri ve dilemesiyle olmaktadır. Ancak böyle bir musibetin başımıza gelmesi, Allahın onu yazmış olması sebebiyle değil, her şeyi ezelden ebede kadar bilen Allah, bizim de ne zaman nasıl bir tavır ve davranış göstereceğimizi bildiği içindir. Allahın takdiri, insanın yaptığı işlere göre oluşur. Yani insan hür iradesiyle bir iyiliği ve kötülüğü kendi isteği ile seçer ve yapar, Allah’ta kulun hür istediğini yaratarak, kulun istediği şekilde takdirini oluşturur. 57/Hadid 22 “Yeryüzünde veya kendi başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu Allaha göre kolaydır.” Yani Allah bizim her şeyden haberimiz var, her hal ve şartta sığınılacak tek merci sadece Allah’tır.