Allah, yarattığı tüm canlıların temel beslenme, gıda gibi ihtiyaçlarını yaratıp verendir. 41 / Fussilet 10. “…Dünyada bereketler yarattı ve orada tam dört mevsimde isteyenler için fark gözetmeden gıdalar takdir edip yarattı.” Allah, insan ve diğer canlıların gıdalarını yaratıp, her canlının biyolojik ihtiyacına göre gıdalar belirleyip yaratmıştır. Mikropların, virüslerin besleneceği gıdalardan tutunda en büyük canlılara varıncaya kadar, her bedenin ihtiyacına göre rızık ve nimet yaratmıştır. 11 / Hud 6. “Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı, yalnızca Allah’ın üzerinedir…” Allah, rahmet ve merhametin kaynağı olduğu gibi rızkında kaynağıdır. Yaratan O, can veren O, besleyen de O. Allah’ın verdiği rızıklarla, gıdalarla, nimetlerle beslenen insan ne yazıktır ki, Allah’ın rızkını bazı insanlardan haram yollarla alıp, onların rızıklarını daraltıp sıkıntıya sokmaktadırlar. Mesela, bankalar, fabrika sahipleri, çeşitli iş ve şirket sahipleri, kazançlarına kazanç katabilmek için olmadık yola başvurarak, kar etmeye çalışıyorlar. Hamt etmek yok, şükretmek yok, kanaat yok, bire elli, bire yüz ve daha fazla kar etmenin peşindeler.
Yaptığı malın tutar fiyatının çok, çok üstünde satıp, cirolarını çoğaltmanın derdindeler. Şöyle, karını açıklayan bankalar, fabrikalar, şirket ve iş yerleri şu kadar milyon, milyar kar ettiklerini yani cirolarının çok olduğunu açıklıyorlar. İyide o ciroları/ karı nerden kazandın, çalıştırdığınız işçilerin alın terinden, o kadar cironun hepsi niçin senin? Şirketi, bankayı, işleri sen kurdum diye mi? tamamda niçin hepsi senin? Çalıştırdığın işçinin emeği ne olacak? Ettiğin karın yarısını işçine niçin vermiyorsun? Onların haklarını gasp ediyorsun? Efendim kanun böyle, ortam böyle, herkes aynı yapıyor, mal benim, çocuğumun, torunumun, şunun, bunun rızkını düşünüyorum, tamam seninkileri düşünüyorsun da yanında çalıştırdığın memur, işçi ve diğer çalışanların rızkını niçin azaltıyorsun, buna hakkın var mı? sonra da çıkacaksın namaz kılıyorum, oruç tutuyorum, hac ve umreye gidiyorum diyeceksin.
Maun suresini hiç mi okumadın, 107/ Maun 1,2,3,4,5,6,7 “1) Dini yalanlayanı gördün mü? 2) İşte o, yetimi itip kakar, 3) yoksulu doyurmaya teşvik etmez, 4,5) Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, kıldıkları namaz onları kötülükten alı koymaz, onlar namazlarını ciddiye almazlar. 6, 7) Onlar sadece gösteriş yapanlardır, hayra da mani olurlar.” Kefenin cebimi var kim ne götürmüştür, Allah’ın huzurunda hiç bir kimse, başkası için hesap veremeyecektir.
Bütün canlıların rızkı Allah’ın garantisindedir deniyor, peki dünyadaki bunca açlık ve sefaleti nasıl izah eder açıklarız. Dünyadaki açlık ve sefalet, yoksulluk Allah’ın yarattığı ve verdiği rızıkların, Allah’ın istediği paylaşımın tersine bölüşülmesinden kaynaklanıyor. Allah yer yüzü sofrasına her canlı için rızık yaratmıştır, fakat açlık ve sefaletin, yoksulluğun arkasında doymayan insan elinin yaptığı hileler vardır. Allah, yeryüzüne gönderdiği her canlının özellikle de insanın rızkını çok önceden yeryüzü sofrasında hazırlamıştır, Hem de çok cömertçe ve bol, bol. Ne yazıktır ki, Allah’ın gönderdiği rızıklar bin kişiye, bir milyona, beş milyara yetecek şekilde olmasına rağmen, zâlim ve doymaz bazı kişiler, büyük çoğunluğun rızkına, yiyeceğine el atıp gasp ederek, dünyayı yaşanmaz hale getirip, insanların ve diğer canlıların aç kalmasına ve ölümlerine sebep olmaktadırlar. Katillik, sadece bir insanı, topla tüfekle, bıçakla öldürmekle olmuyor, Allah’ın yarattığı rızkı insanlara ulaşmasında engel olanlar, haklarını vermeyenler, gasp edenler de katildirler. Dünyanın çeşitli yerlerinde açlıktan ölen insan ve diğer canlılar, bu doymaz Karun zihniyetlilerin hatasındandır. Burada suç Allah’ın değil bu zulmü işleyen doymak bilmeyen, gasp edenlerindir Allah herkesin rızkını yaratıp göndermiştir.