Allah İslam'ı İnsanlığa Kuran'la Göndermiştir

Allah dini İslam’ı, insanlığa kitabı/Kuran ile eksiksiz, çelişkisiz, ayrıntılı, tam ve açık bir şekilde gönderilmiştir. Gönderilen Kuran ayetleri, Resulümüzün ve kavminin konuştuğu dile Arapça olarak çevrilerek beşer/insan dilinde gönderilmiştir. 18/Kehf 26 “Göklerde ve yerde olanların din koyucusu, yöneticisi sadece Allah’tır. Allah kendi hükümranlığına din koyuculu-ğuna kimseyi ortak etmez.” Allahın rahmeti olan dini İslam’ı birçok hususta, Allahın cezası gibi göstermişlerdir. Allahın insanın yaratılışına uygun olduğunu söylediği dini İslam hem insanla, hem mantıkla, hem bilimle, hem insafla çelişir bir şekle koymuşlardır. Allahın gönderdiği din İslam kolaylaşmış ve güçlüklerden arındırılmış bir şekilde gönderilmiştir. 22/Hac 78 “…Allah sizi seçti ve din İslam konusunda size bir güçlük, zorluk yüklemedi…” Allahın rahmetini, kolaylıklarını, kendi uydurdukları zorlukları sözde takva, dine titizlik olarak zorlaştırmışlardır. Allahın koyduğu namazlar azımsanarak pek çok ilave namazlar katılmıştır. Mesela, tespih namazı, ebabil nazmı, kabir nur namazı, kuşluk nazmı, istihare namazı gibi çok çeşitli namaz çeşitleri uydurulmuştur. Şöyle denilemez, kötü bir şey yapmıyor ya, namaz kılıyor denirse sonlandırılmış, tamamlanmış olan Allahın dinine ek, ilave yapılmış olur. Buda Allah’ı din koymada haşa yetersiz, unutmuş, cahil konumuna koymak anlamına gelir ki, bu Allahın dinine ek, ilave yapıldığı için dine ortak olmak, şirk ve ortak koşmak olur. Bu kaş yapayım derken göz çıkartmaya benzer. 4/Nisa 103 “..Çünkü namaz, müminlere vakitleri sınırlı olarak belirtilip farz kılınmıştır…” 20/Taha 130 “Sen onların söylediklerine sabret, güneşin doğuşundan ve batışından önce namazla Rabbini överek O’nun yüceliğini dillendir. Gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün iki ucunda da O’nun yüceliğini dillendir ki, Rabbinin hoşnutluğuna eresin.” ve 17/İsra 78 gibi namaz ve vakitleri. Allah Kuranda farz ve nafile olarak isim vermiştir. Farz tüm müminlere, nafilede Resulümüze özel bir fazladan ibadettir. Elbette bizlerde farz işlerimizi engellemeyecek şekilde nafile namaz kılarız ve kılıyoruz. Çok kişiler nafile namaz, oruç, hac gibi ibadetlerde farzlar engellenecek şekle koyuyorlar. 17/İsra 79 “Gecenin bir kısmında uyanarak sana mahsus/ait bir nafile olmak üzere namaz kıl. Böylece Rabbin seni övgüye değer bir makama ulaştıracağını umabilirsin.” Resulümüze özel bir nafile namazı, farzlarımızı engellemeyecek şekilde kılabiliriz. Fakat farzlar engelleni-yorsa, mesela bir yerde çalışıyorsa, devlet memuru, özel şirketlerde veya özel kendi işinde çalışanlar, esnaflar nafile kıldıkları namaz, çalışmalarını engelliyorsa nafile kılmaları doğru değildir. 73/Müzzemmil 20 “…Gece ve gündüzü içinde olup bitenleri iyiden, iyiye ölçüp biçen, hesap eden ancak Allah’tır. Allah sizin bunların üstesinden gelemeyeceğini bildiği için, size rahmetiyle yönelmiş ve yükünüzü hafifletmiştir…” Allah yükümüzü/dinimizi hafifletmiş fakat dine ilave edenler dinimizi/yükümüzü zorlaştırmışlardır. 2/Bakara 185 “…Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez…”  Allaha rağmen bu kafalar, dinin, Kuranın kolay olmasıyla dalga geçmiş olmuyorlar mı? Kendi kutsallarını rehber edinenler ne yazıktır ki, Kuranı da anlamadan okuyup musiki kitabı yapmışlardır. Cehaletin, ilkelliğin, taklitçiliğin, aklını kullanmaz olan zihniyetin getirdiği ortam önümüzde duruyor. Allah Kuran anlaşılır, kolay, kendi dilinizde okuyun diyor, fakat hala koro halinde anlamadan Arapça okuyun deniyor.