Allah, alimdir, bilendir -1

Buna göre ilim, doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, hakkı batıldan ayırmamızı sağlayan şeydir. Allah hiçbir şeyi anlamsız ve amaçsız yaratmamıştır. Bilginin bir tarifi de budur. Yani bilmek; bir şeyin anlam ve amacı üzerine yoğunlaşmaktır. İşte Allah, Kuranda, sözlü kültürden yazılı kültüre geçirdi ve Kuran bir devrim yaptı. Bilgiyi en üste koydu ve her şeyin bir okunacak yeri vardır buyurdu. Onun için deliller, belgeler koydu. Mesela, 17/İsra 36 “Ve hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp bunların hepsi, ahrette ondan sorguya çekilecektir.” Allah, Kuranın yanında Tevini kitap/Tabiat kitabını, İnsan kitabı, ve olaylar kitabını okuyun diye yol gösterdi. Bir şeyi anlam ve amacı üzerinden ilişki kurmadığınız zaman o şeyleri zayi etmiş olursunuz. Bu dört kitap birlikte okunmalı ve birbiri ile irtibat kurulmalıdır. Allah, bakıp incelemezler mi? buyuruyor. Neyi ? yeryüzünü, gökyüzünü, insanı, hayvanları, böcekleri olayları bunlar incelenip okununca anlaşılır.  Böylece, insanın mürşidi ilim, ilmin mürşidi ahlak, ahlakın mürşidi de Allah olmaktadır. İşte bu yüzden, insan bilgiye, benim değil mi, istediğimi yaparım diyeceği bir mülkiyet değil, hesabı verilebilecek emanet olduğunu unutmamalıdır. Şu da unutulmasın batıda ilim var; ancak ahlaksız güç olmuştur. İlmini insanları, ekolojik dengeyi bozup, öldürüp, harap etmek için silah üretip kullanmaktadır. Demek ki, tek başına ilim bir işe yaramıyor, bilime de mürşit ve ahlak vermek gerekir onun da öğreticisi Allah’tır.  55/Rahman 1 “O Rahman 2,Kuranı Allah öğretti 3, İnsanı Allah yarattı  4, İnsana düşüncesini ifade etmeyi Allah öğretti.”  13/Rad 20 “O derin kavrayış sahipleri ki, Allah’la yaptıkları fıtrat sözleşmesini yerine getirenler ve o fıtrat antlaşmasını bozmayanlardır.”