Yazıya soruyla başlayalım: Kayseri'de muhalefet olur mu?
Bu soruyu yazının sonunda yanıtlamış olacağım ama öncelikle Kayseri'nin muhalefetini Ankara'nın, İstanbul'un, Eskişehir'in, İzmir'in muhalefetiyle karıştırmanın hata olacağını söylemem gerekir.
Sonuçta Allah dağına göre kar veriyorsa, şehrine göre de muhalefet veriyor.
Ama öte yandan; bu ilde İYİ Parti İl Başkanı Sebati Ataman, TÜİK için, sosyal medya hesabından; 'Tayibi Üzmeme İstatistik Kurumu' benzetmesi yapabiliyor; Yeniden Refah Partisi İl Başkanlığı üyeleri esnafı dolaşıp sorunlarını sansürsüz basın metinleri yoluyla haber merkezlerine iletiyor; Saadet Partisi Melikgazi İlçe Başkanı Sinan Aktaş, belediyelerin esnafa yaptığı pandemi indirimiyle ilgili olarak "Ben böyle uyanıklık görmedim." diyebiliyor; İYİ Parti Kayseri Büyükşehir Belediyesi Grup Başkan Vekili Kazım Yücel, kuzuların bile borçlu doğduğunu söylüyorsa neden muhalefet olmasın Kayseri'de?
CHP'li Çetin Arık'ı da es geçmemek lazım tabi ki. Her ne kadar Arık'ın bazı açıklamaları, açıklamayı ithaf ettiği muhatabı tarafından anında yanıtlansa ve o bazı açıklamalarının hukuki dayanağının zayıf ve aceleci bir takım açıklamalar olduğu görülse de, Meclis'te verip de ret yediği önergelerinden dolayı Arık'ın da muhalefetinden söz etmek lazım gelir elbette.
Bu noktada İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş'ı es geçmemek lazım. Haftada 7 gün varsa, en az 5 günü haber merkezlerine gönderdiği basın bültenleriyle o da Kayseri'nin sorunlarını Meclis'e taşıyan isimlerden.
CHP İl Başkanlığı da muhalefet yapıyor elbette ama dozu biraz muhalefetin dışına çıkıyor. Sonuçta gelen basın metninde gazeteci olarak bilgi görmek istiyoruz ki, haberleştirelim. Bilgi olmayıp da sadece suçlama ve "siz ne yaparsanız yapın kötüsünüz" bağlamında metinler olunca haber olarak değerlendiremiyoruz elbette bunları.
DEVA Partisi peki... Aslında partinin genel başkanı Ali Babacan, vatandaşın ekonomik gidişattan şikayetlendiği şu günlerde, geçmişte yaptığı ekonomik atılımlarla, yine vatandaş nezdinde muhalif olarak dikkate alınan isimlerden. Ancak Babacan'ın bazı büyük illerde yakaladığı rüzgar her ilde aynı oranda esmiyor. Kayseri de onlardan biri. Ki Kayseri ticaret hacmi ve bu alandaki bilinirliği ile bu parti için rüzgarın sağlam esmesi gereken illerden biri...
Basına yansıyan birkaç esnaf ziyaretinin dışında DEVA'nın sesi çıkmıyor Kayseri'de. Basınla da pek irtibatı olduğu söylenemez partinin. Parti binasını açalım öyle dendi, parti binası açılalı bir ayı geçti ama yine ses yok...
Partinin il başkanı Begüm Başmısırlı, CHP'li Ümit Özer ile birlikte, ildeki iki kadın başkandan biri. Daha önce İstanbul Sözleşmesi'nin feshinden sonra yazdığım yazıda her iki il başkanını sahalarda göremediğimizi (partilerinin genel merkezleri bu konuda türlü açıklama yayınlarken bir hayli sessiz kaldılar), hatta o fesih günü kadın STK'ların yaptığı basın açıklamasının yanından geçerken Sayın Başmısırlı'nın seçim aracından yalnızca el sallamakla yetindiğini ifade etmiştim.
Her iki başkan da, başka illerde olsaydı en azından partilerinin genel merkezlerinin karşı davacı olduğu bu konuda meydanlara çıkar mıydı bilemiyorum...
Her ne kadar ve doğal olarak muhalefeti kendine göre olsa da, Kayseri'de de muhalefetinden söz ettirecek isimler yok değil.
Yazının başındaki sorunun yanıtı da kendiliğinden ortaya çıkıyor böylece: olur tabi neden olmasın?
Sonuçta muhalefet de ihtiyaçtan doğan bir tavır...